*Mizaha banılmış dizeler*
Mizahla karışık, fakat alıştık artık
kalk hadi yağmurda ıslanmış it gibi silkin önce ve çevir usul usul sızlayan hınzır gibi kanayan göz kopuğu bakışlarını güneşe yak bir dumanlı tüttürgeç çek derin bir nefes at ölüme bi gol daha sonra sancılı anların koynuna en sevdiğin şiiri oku nefesinin yettiğince bağıra bağıra yakışıyor mu lan bu hal sana? belli işte, bu aşkta bir numara küçük geldi sana somurtma artık aynadaki eski sen bile güler şu haline sanki ilk unutulan sensin sanki bütün aldatılmışlıkların yükü sırtında bir kerecik boş ver ulan sevgi kirletilmiş haydaaaa sana ne be adam, sana neeee! bırak kirletenler temizlesinler düştü mü tasası sana? sen dal yine yüzeysel mutluluklarına bir kadeh buzlu rakı balık yanında bolca roka salatası yağan ilk yağmur sonrası toprak kokusu ilk aşk ilk öpücük ilk sevişme biten aşkların zarif, mağrur celladlığına soyun ıslatıp gözlerinle yüreğinin zarfını yolla ilgeci şimdilik belli olmayan henüz teshiş edilmemiş bir suretin adresine mesela kopar gökyüzünden bir pamuk bulut daya başını, uyu bir kaç naklen rüya görümlük çekemediğin acılar gülümsemesin artık yaralarına migren gibi sızlamasın şakalarında miadı dolan morfinsiz yalanlar aş er mutluluğa hep kadınlar erecek değil ya bu zıkkıma ohhooo sayacak ne çok şey var aslında sevecek ne güzel insanlar mutlanacak ne kısa bir yaşam kendinden duymuş olma da hem gençleşmiyor morukluyorsun bak daha yüzün kırışmadı ama; yakındır saçlarında ki zamansız kırağılanmayı da unutma ayılardan kalırsa eğer yakındır ayvayı yemen itilleşme artık yaşamla ehhh dünü unut, sittir et bugünü borca yaz yarınların el freni çekik nasıl olsa bekleme de tuttur bir türkü şöyle en neşelisinden, en tumturaklısından dolansın dudaklarına notalar eğer unutmadıysa yüzün gülümsemeyi becerebiliyorsan hala kahkaha atmayı yazdır adının karşısına mutluluğu nasılsa tek perdelik bir monolog oynadığın bir kerecik mutlu ol ulan günahsa eğer mutluluk kefaretini bir şekilde ödersin nasılsa (onu hala sevmen bile kefareti değil mi hayatının?) (bunu sakın kendine sorma haaaaa) yarın sabah kalk erkenden geçir ayakkabılarını ayağına saklan şapkanın altına tut rüzgarın elinden at kendini kırlara mevsim kaçkını bir papatya bulursun nasılsa yalan sevgilerin falını yeniden bakmaya Utku Aksu 19.06.2002 03:13 Detmold |