MUTLULUKBu kaçıncı gün doğumu Kendimi karanlığa hapis ettiğim Daha gün ışığı merhaba demeden Perdelerimi sıkı sıkı kapattığım Gerek yok karanlığım aydınlanmasına İçinde sen olduğun sürece istemiyorum Artık şiir yazasımda yok Gelmiyor içimden hiçbir güzellik Ne zaman kalemi alsam elime Sen dökülüyorsun sayfalara Tüm şiddettin ve karamsarlığın ile Bende yırtıp atıyorum senli sayfaları Ağlayamıyorum bile artık Sen benim gözyaşlarımı dahi kuruttun Yüreğimi çoraklaştırdığın gibi İçimden gelmiyor adını anmak Anılar yetmiyor artık Seni bir nebze sevmeme Kaderim diyerek çekmeğe mahkûm ruhum Gün be gün erirken bedenim Şimdi anlıyorum dermansız en büyük dert İnsanın kendisine verdiği mutsuzlukmuş Evet ben Senin mutluluğun için hep mutsuzmuşum Söyle ne istedin benden Neden azad etmiyorsun Kalan günlerimde bende Açayım perdelerimi güneşe Aydınlık ile huzur girsin çehreme Yüreğimde papatyalar yeşersin Ölen ruhum tekrar hayat bulsun Hadi gel Bildiklerine dönme sırtını Sen ve ben Kocaman bir imkânsızlık Sende kabul et Bitsin yol ayrımında beklememiz Bırakalım kendimizi esen rüzgâra Kendi ellerimizle şekillendirelim Kaderimize yazılan yazıyı Karaları silip kar beyazı ile süsleyelim Hem belki o zaman Şeninde gülmeyen yüzüne Bir zerre tebessüm gelir Hadi beklemeden Bitirelim şu işkenceyi Ben huzura sen yalan sevdalara yürü Ve yolumuzu hiç kesiştirmeden Birbirimizden çok uzaklarda yaşayalım Özlemini çektiğimiz mutluluk ile …. |