sana; şehir’imsin dediğimden beri köyüm karanlık, çarığım belki!
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
züppeler almış nöbeti "kar alınlı" kimse kalmamış meydanlarda martılar ceviz kırıyor hisar çalgıcıları bile dönmüş eve bozacı ve simitçi arasına sızan bir tek bekçi gaydası bozuk nârâlar patlatan serseriler - sen seviciler- dışında şehir sanki bir ıslığa gebe dalgalar hüzün taşıyor şehre
yatmak da varmış ey koca ahmak bir evliyâ gibi kimse dokunmasız sırtüstü dünyada neyin varsa yarım kalk da bak gövermemiş ne şarkı kalmış dişlerinde ne söylenmemiş gam kime yanaşsan kaçıyor, tufeyli gibi zaman ne varsa sorguda, ne varsa ıslak kirinden kirt demiş dilinde çürüyen cemre ezberledin reçeteyi -yalnızların voltası kendi kendine- dalgalar hüzün taşıyor şehre
kendini iten bir rüzgâr gibi yürüyorum içimi kıra kıra ustura kesiği şehre işte şimdi tam bir dalgayım azgın öfkeli tiynetsiz sarhoşluk katsayım şişe dibi kızgınım kırgın deli gibi rahatlıkla ışığı yanan bir apartmanın dördüncü katına tırmanabilirim? rahmetten eser yok havada tabakada son cigara gibi gölgem bile titriyor hırsımdan biri bağırsa şu camdan dese ; "kalk ahmak, yağmur kesildi" gözümü kırpmadan uyuyabilirim sabaha dek serilip şuracıkta orta yere ... dalgalardan hüzün taşıyor şehre!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yalnızlık Voltası şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalnızlık Voltası şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.