MOR SÜMBÜLLÜ MEZAR (1)
Ayrılık hasretin çöktü,
Sinsice içime. İnanki kavuşmak hayal oldu, Artık bir birimize. Avunur dururum artık, Mektupların ve resminle. Yamalı ve yedek bir kalp ile, Yaşamaktansa ölelim seninle. Ecel karanlık bir perde, Cekti düşlerimize. Zaman rüzgarı şahit olmuştu, Ettiğimiz yeminlerimize. Değişen sadece biz değildik, İnanki zümrüt gözlüm seninle. Gelip geçen zaman bile, Dalgasını geçti durdu bizimle. Mazide kaldı şimdi artık, O’ tatlı anılar. Bak karşında duruyor, Mor sümbüllü mezar. Kabrimin üstünde yağmur değil, Akan göz yaşların var. Bilemezsinki dünyada, Ne ölümsüz aşklar var. Seninle tartışılmaz, Renkler ve zevkler. Bazen fayda etmez, Bir olsada gönüller. Mazide kaldı şimdi, Mor salkımlı evler ve düşler, Sevenlere kavuşmak, Bazen ölümden de beter. Ben düşünmüyorum artık, Mor salkımlı evleri ve düşleri. Bir şey oyar durur zavallı yüreğimi, Dans eden ruhum’dur,bedenim değilki. Kabrim bile benimsedi artık, mor renkleri. Hatırlarmısın sen diktin, o mor sümbüllü ağacı. Yeşertti büyüttü onu, bedeninin akan göz yaşları. Bilki herkese nasip olmaz , bu aşkın ızdırabı. Ecel kopardı seni benden , çok gördü aşkımızı. (1) Bölüm sonu (12) : Aşkı arayıpta bulamayan şair (20) : Bahtı kara çilekeş şair Harun Mutlu CIVANOĞLU Gönen-BALIKESİR |