Bir efkârdır mazi
vakitsizdik
ya her şeye hazırdık ya da hiçbir şey beklemiyorduk korkularımız kuyruk sokumlarımızda göl olurdu neşemiz senin vakitsiz söylediğin şarkılar gibiydi biteceği belli başlangıcı habersiz izinsiz çabuk hüzünlenirdik dolardı da bir türlü akamazdı senin göz pınarların o göremediğim bendini yıkamazdı ben tuzun tadını sevmediğine bağlardım hep sense makyajına ben çok bilirdim sen iyisini bilirdin on cümleyle yaparken ben aşkın tarifini sen bir cümlede özetlerdin aşk heyecan sevmekte özlemek ve istemekti gerisi ara nağmeydi tesellisizdik derman ya da avuntu aramayacak kadarda gururlu ne ben senin analığını kıskandım ne de sen benim gözümün yola baktığına kızdın bir anlaşmaydı bu kayıtsız şartsız imzaladığımız bacakların belaya çağırırdı beni bir göz değse hariçten değmese de ben öyle sansam ölesim tutardı Bir şişenin en keskin yerinde Ya da arnavut ciğeri bulaşığı bir çatalda aceleciydik hızlı değil ama her şeyimiz acildi acele sevişir acele vedalaşırdık ama usul bakardın camdaki damlaydı nazarın yavaş yavaş süzülürdün keşke dediğim anlarda iz bırakırdı bakışın cam benim yüreğim ya hesapsızdık hesabı bilmediğimizden değil küsurları sevmediğimizden artık sen dolmayan boşla ben almayan doluyla ilgilenmiyorduk inatta bir murat bu hayata vallahi iyi ediyorduk kabulsüzdük sana ve bana sorulmadan verilen bu yaşama kaçamak parantezler açmaya razı değildik ne çare isyanımız kendimize zarardı sen ağlayamadığına neden saçlarını yolardın tel tel ben sana küfür etmenin utancını yaşardım sanki senmişçesine neden can yanacakmış yanardı can benim ya. |
ya her şeye hazırdık ya da hiçbir şey beklemiyorduk
korkularımız kuyruk sokumlarımızda göl olurdu
neşemiz senin vakitsiz söylediğin şarkılar gibiydi
biteceği belli başlangıcı habersiz izinsiz
güzel çalışmanızı kutluyorum sevgiyle kalın.