HOŞ GELDİN ŞİİR AĞBİKafam bulanık bir akşamüstü Taksim tramvayı çan çalıyor adımlarıma Meğer istikamet sahasına girmişiz Ses etmeden usulca yol verdim zırtapoza Zaten canım sıkkın sevdadan yemişiz koftiyi Ekipleri görmesem geçirecektim arkasından tekmeyi Dedim minik minik yol alayım Bizim Veremli Meyhane’ye İki kadeh parlatayım Neşem gelsin yerine Köşeyi döndüm o da ne Karşımda dizilmiş aydın tarikatı Masada ajite desen o biçim Aferin lan kurtarın lan vatanı Yanlarından geçerken mezelerine dadandım Verdim sırtımı rüzgara sandalyeme yaslandım Bir iki kadeh derken baktım susmuyor çeneleri Hele sarışın bir kız var ki Bizim Cingöz Bedriye’den de beter laf ebesi Oğlan sanıyor ilk geceden kafeslerim ben bu hatunu Bilmiyor o gülüş adamın zikrine ters giydirir donunu Birden omzuma bir el dokundu dedim kim bu ’Ne haber Şüayip’ Ses değil sanki mübarek deprem uğultusu Zaten bize İrem kızlar ses etmez ki Eyvah bir de ne göreyim Başımın üstünde bizim Egeli Hoş geldin şiir ağbi Hoş geldin şiir ağbi Hay benim şansımın kısmetimin yedi ceddini Ulan zaten beynim terso dengemi şaşırmışım Aha şimdi ben bu adamla aklımı şuracıkta kaçırırım Ne var ne yok derken İçimden diyorum hani bir telefonu çalsa Kalkıp gitse Ama o kısmet Şüayip’de nerde babam nerde Derken kankaları da geldi Oldular mı bunlar beşi bir yerde Dedim işin iş Şüayip durmaz artık bunların dil’i Sağ tarafımda Toros cengaverleri Sol yanımda Bizans şövalyeleri Karşımda ise Hoş geldin şiir ağbi Hoş geldin şiir ağbi Ve sevgili muhterem kıymetli saz heyeti Hepsinin bir çantası bir de sürü sürü kitap broşürleri E aydınlar ya dergilere yazı yetiştirecek kimisi Oy tramvaylar trenler ezeydi beni de Karşımda görmeyeydim bu kelleleri Hani güzel bir kız görsem soteye yatıp Hülyalara dalıp gideceğim Her şey iyi güzel de Ben bunlarla bu geceyi nasıl edeceğim Masadan kalksam rakıya yazık Otursam mengeneyle çekiyorlar etlerimi Hadi buyurun buradan bakın Hoş geldin şiir ağbi Hoş geldin şiir ağbi Bedriye’yi bile boşadım ama ben bunları boşayamadım Ne yapsam da şunlardan bir türlü kurtulamadım Parayla mı verdiler lan sizi bana Kalkıp gitsenize Kaşlarını çatsan ne fayda O kahkahaları yok mu tuhaf garip yüzüme İyisi hızlı çakmalı kadehleri Düş olup eski bir sevgilinin ellerinde Zarif güzel kadınların narinliği Gezinir durur hala gözlerimde Ya ne gece hale bak Meyhaneci bile çatı damı dağıtmış Amortismanları bozulmuş duruşları yaylanmış Şu kız bana mı güldü ne Bakışlarında uzunları şak şak yakmış Dalıyor duruşu bazen derinlere Belki sevdiğinden dertlidir Belki de serseriliği Benim gibi hep kendisine Yalnız makyajını çok fazla abartmış Yok kardeşim bunlar ne gider ne de susar anlaşıldı Sudan bir tartışma çıkarıp şöyle uzasam mı Doğruldum şöyle ortamdan kalkmaya hazır Işıklar söndü bir pasta göründü Mumlarla masamızda şıkır şıkır ’İyi ki doğdun Şüayip sen çok yaşa’ Ulan bütün aleme şapşal ettiler beni ya Bu nasıl iş geldik mi şimdi tongaya Ve kalmışım soru işareti gibi ortada Yoldan geçenler durmuş halimi seyreder Ben bilmem mi bunlar adamı kanser eder Yüzümde şaşkın dumur bir gülümseme Yahu Egeli benim doğum günümden sana ne Aslında bakmayın siz böyle kızgınlıklarıma Benim en büyük derdim yine kendi başımla Biliyorum hiçbir cadde çekmez benim kahrımı Çok gözyaşımı kurutmuştur sokak lambaları ŞÜAYİP |
Başarılarınız daim olsun efendim.
Saygılarımla...