4
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
2156
Okunma
Her ananın gözyaşı acı verse de bana
Hâinin ölüsüne lisanımda "leş" denir.
Emânet-i Şuhedâ gözbebeğim Vatana
İhânet edenlere "şerefsiz", "kalleş" denir...
Milletime düşman çok; pusu kuran kurana
Kalmadı güvenimiz yanımızda! durana
Mehmedimi sırtından vicdansızca vurana,
Mel’un’un memuruna, ne dost, ne kardeş denir.
Teşekkür etmek varken aşını bölüşene
Şaşarım kan dökerek sırıtan, gülüşene
Her şehit haberinde sol yanıma düşene
Çıraya dönüşene, sönmeyen ateş denir.
Haber salın her ine, Kandil’in "YILAN"ına
Kanmasın Türk’e düşman Batı’nın yalanına
Vatanımı bölerek pay kapma planına
Abes ile iştigal; sonu kâbus düş denir!
Öfkeyse gem vurulmaz yürekten taşanlara
Yazık olur ateşe fazla yaklaşanlara
Ele eşşeklik yapıp, haddini aşanlara
Kibar sözcük aranmaz, kısacası "çüşş" denir.
Duy şerefsiz! Sırtını, nere yaslarsan yasla
Bendim sarsılır...belki, lâkin yıkılmaz asla!
Tümsek kalır Everest azmimize kıyasla
"Sıkıyorsa haydi gel, bu engeli aş" denir.
Tarihten onca kıssa bir parça hisse verse
İnsan maşa olur mu, azıcık aklı erse?
Durum şimdiki gibi, sözün bittiği yerse
Ya silah bırak, ya da, mezarını eş denir.
Mecit AKTÜRK