AdamŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gençlik Yıllarında Bir kız sevdalanan genç delikanlı sevdiğine kavuşamaz. Sevdiği başkasına varır. Sonuçta akli melekesini yitirir. Sokaklarda yaşar, kömürlüklerde gecelenir. Aylarca yıkanmaz. Adını bilen yoktu herhalde. O kadar merakıma rağmen adını bir türlü öğrenmediğim den Ona "Adam" diyordum. Bir sabah Urfa’nın eski dar sokakların birinde ölüsü bulunmuştu. Cenazesi birkaç kişi tarafından kaldırıldı. Ve Mezarlık dönüşümde yazdığım bir şiir.
Yalnızlığına ağlardı her gece Unutmuştu sanki gülmeyi adam. Bir çift göz salmıştı onu belaya Ondan öğrenmişti sevmeyi adam. Şiir kadar güzel, narin ve ince Esiriyim onun diyordu adam. Geceleri düşlerine girince Tadılmamış hazlar duyardı adam. Ay’ın şavkı havuzlara düşünce Yudum yudum efkar içerdi adam. Gurbet hüznü gözlerine çökünce Talihine isyan ederdi adam. Yad eller alınca sevdiği kızı Anlamsız hayata gücendi adam. İçinde büyürdü ince bir sızı Hüznün sahilinde tükendi adam. Bir gece yarısı dar bir sokağın Loş karanlığında can verdi adam. Bedeli ödenmiş kara sevdanın Mağduruydu belli zavallı adam. Dört omuz üstünde kurulan tahta Bir anlık saltanat yaşadı adam. Bu yetik şehirde sokaklar yasta Aşkın mihnetinden kurtuldu adam. Mehmet Sait Uluçay |