ESMER KIZ İÇİN BU KARA SEVDA
I.
Henüz gerçekle tanışmamıştın Ne kadar mutluydun. Masallar ülkesinde Bahar kadar umut doluydun. Çok güzel giyinirdin, temizdin Parlardı okula giderken iskarpinlerin Ne kadar da sevilirdin Gülücükler yumağıydı esprilerin. Hep taze bahar kokardın Uğramamıştı sana yaz rüzgarları. Hüznü tükenirdi Kahta’nın izbe sokakları. Küçücüktün baban öldüğünde Kabul etmedin yetim rüzgarları Annen, seni bırakıp giderken Hiç söylemedin öksüz şarkıları. Tılsımlıydın sanki acılara karşı Dolu dolu neşe akan pınardın Avuçlamak isterdim içmek için Sevgilerle yüreklere akardın. Bir gün okuldan dönerken "Ben de seviyorum " demiştin Farkında değildin belki İlk kez o gün gülmüş, o gün ağlamıştın. Sevgilim var diye Kelebek kanatlarında uçardın Esmar rüyalar kadar güzel kızla Hayal ülkesinde yaşardın. Bir gün parmağınla göstererek "Aha şu kız" demiştin hatırlıyorum adı Meryem’di Duaların serinliği gibi sevmiştin. Belki tuhaf gibi lakin gelen giden mektupları okurdun bana her satırda göz yaşlarının izi vardı Bu aşk acı veriyordu sana. Esmer kız için bu kara sevda Eşiğinde oldun dilenci Harcadın bozuk paralar gibi Ucuza gitti yaşam sevincin. Aşkın lezzeti acıdır derdin Fuzuli kesilmiştin birden Dolu dolu içiyordun aşkı Korkuyordum senden. Kimse öğretmemişti sana Henüz, sevgiyle tanışmamıştın Belki de ilk kez Sevgi için gülmüş, sevgi için ağlamıştın. Okulu bitmişti liseli kızın Bir yolcu biletine takıldı umut O, Adana’lıydı gelmez geri Heder etme kendini, unut. Ondan hatıra kalan Günah dolu mektuplardı Ve bir tutam saç Avuçlarında ateş kaldı. Dünün kaybolmuştu sanki Belirsizdi geleceğin Türküler kederli, şarkılarda hüzün Şimdi yasındalar senin. II. Yorgun yollara düştün Pembe umutlar adına Döndüğünde ellerin bomboştu Her şey kaldı yarına. Sevgisiz güneş ısıtmazmış Ayaz geçti yaz mevsimin Hayata pas çektin Viranedir gönül evin. Unuttun evin yolunu Ne yaman kara sevda Efkarınla kan rengi Gökyüzü paramparça. Falcılar oturdu kaldırımlara Geleceğini okumak için sokaklar Yollar sarpa çıkardı hep Kilitliydi tüm kapılar. Koca şehirde hüzün vardı öyle üzmüştün ki sokakları Gözyaşlarınla bakırlaştı Kentin kaldırım taşları. Unutmak için mi bilmem Ansızın kayboldun ortalıkta Duydum ki Diyarbakır’lı olmuşsun Aşkınız yapayalnız kaldı sokakta. Biliyorum mutlusun şimdi nur topu çocuklarınla bilmem hiç karşılaştın mı Esmer rüyalar gibi kızla. Ne yaman sevdaydı yaşadığınız hevesle başladı, yangınlarda bitti zamansız açan çiçek gibi koklamadan fırtınalar biçti. |