DEMLENİRKEN USUL USUL...
Düşsel yaratılarında gizli kırık evrenin
Yalıtılmışlığında adımladığım; Buruk bir sevincin gölgesinde saklı Kayıp densizliğimin imgelem yüklü Dalgacı tınısı: Mizahı yok eden hüznün kırılganlığında Belki bir külfet Belki sağdıcı aşk olan bir yanılgı Kadar baştan çıkarıcı. Tutarsızlığın sıra dışılığında saklarken Söyleyemediğim, yoksun kılındığım Ve son bildiğim. Demli bir yalnızlık kadar Bilerken ruhumu garba yakın durup Uzaklaşamadığım haznemde saklı tuttuğum O varoluşçu dokunuşu hayal düzeneğinde saf tutup da Hutbesinde fısıldarken hece hece. Kımıltısı evrenin, Hicap yüklü beklentisinde evrimin Ve sarmalındaki tüm tedirginliğim. Bir dokunuşa meyledip derinden İçime çektiğim ölümün kıdemli laneti. Aşk denen illetin zafiyeti ile dolduruşa geldikçe Aşk meleği, varsıl bir ikametgah belki de Tıkış tıkış yürek Nasıl da anlamsız suretlerden ibaret. Bir yenilgi son bilip Tekerrür ederken her gün dönümü Sadık yaratıcı tetikte kulunun Her ihanetinde: Tevekkül kadar demli ve derin Tüm tüketilmişliği İle titreyen gönül teli bakir Bir ruhun masumiyeti nasıl inkâr eder ki Aslını, yüz görümü mutluluk Demlenirken usul usul, Sen yeter ki duyumsa aşkın ahenkli tınısını. |
gerçekler kısa ve acı verir, düşler sonu olmayan bir gelecektir.
Hayatı ve aşkı duyguları sorgulayan etkili bir şiir
tebrik ederim