HAZAN’I VARDIR
Her sevda bir ömür, nevm bahar olmaz
Bu sevdanın bir de, hazan’ı vardır Öyle güzel vardır, yerleri dolmaz Bazı güzellerin, nazan’ı vardır Bülbüller serenat, ederken güle Selamlar yüklerler, şu esen yele Berceste dizeler, gelirken dile O an’a, şiirler, yazanı vardır Güneş tepeleri, erken aşarken Takvim de yaprağa, bakan şaşarken Her dakka dallardan, yaprak düşerken O yüzden hazan’a, kızanı vardır Aşkı küllenmişse, közü yok ise Sevdasın anlatan, sözü yok ise Yeni sevda için, tezi yok ise Cananın adını, çizeni vardır Güzelliği bitmiş, tüm lehçelerde Çiçeği dökülmüş, şu gökçelerde Bir şişe şarapla, park bahçelerde Derbeder, peşmurde, sızanı vardır Şu ömrün mutlaka, var bir anında Çile tadar yürek, aşk mihmanında Visal olmasa da, aşkın sonunda Her seven erkeğin, suzan’ı vardır Şu sevda nehrinin, bilinmez debi Seven her bir yürek, sınava tabi Bu dalda yoğrulmuş, Lüzumsuz gibi Aşkın sırlarını, çözeni vardır Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI HAZAN: Son bahar, güz, yaprak dökümü NAZAN: Nazlanan, nazlı, cilveli DERBEDER: Dertli, derdinden dolayı perişan olan PEŞMURDE: Aşkından dolayı, her şeye boş veren SUZAN: Yakan, yakıcı, ateşli, coşkulu VİSAL: Kavuşma MİHMAN: Konuk |