GÖNÜL HARMANI
Şu deli gönlümde tüm sözcükleri
Bir birleri ile harmanladım ben Cılız kalmış baktım sevgi sözcüğü Aşkın dizesiyle hormonladım ben Dudağa renk vermiş, kızıl kirazcık Sevdadır dediler, en gözde sözcük O sözden bir kuple, aldım birazcık “La mour”u aşk diye, normanladım ben Artık bu kurala, herkes uyacak Sağır sultan bile, görüp, duyacak Seven sevdiğine, “sevdim” diyecek Bu sözü, Evren’e, fermanladım ben Herkes ettiğini, mutlak çekecek Etekteki taşı, hemen dökecek Hassas gönüllere, sevgi ekecek Fidanlar yetişti, ormanladım ben Can ile şu canan, gurur duyarak Aşk denen duyguyu, kutsal sayarak Seven; sevdiğini, alsın diyerek Korkan yürekleri, ermanladım ben Gerek kallmamalı, artık hey hey’e Sevenler de mutlu, olmasın niye Her dilde söylenen, bilinsin diye Liebe’ yi böylece, Germanladım ben Yürekte eğlensin, sırça köşk ile Sazlar ile coşsun, gülsün meşk ile Semahta her yürek, dönsün aşk ile Tavafla herkesi, kirmanladım ben Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI HARMAN: Yığın.Ot yığını, çalı yığını, buğdayın saplı samanli haldeki yığını CILIZ: Zayıf HORMON: İç salgı bezlerinden kana geçen ve organların işlemesini düzenleyen adrenalin, insülin, tiroksin gibi fizyolojik etkisi olan maddelerin genel adı. 2. Bu maddelerin işlevini yerine getirecek özellikte yapay madde. KUPLE: Bir şarkıyı meydana getiren ve bir nakaratla sona eren bölümlerden her biri. LA MOUR : Fransızca da aşk NORMAN:Normandiyalı’ların konuştuğu, fransızca lehce FERMAN: Padişah buyruğu, emir ERMAN: Yiğit, kahraman, yürekli kimse LEİBE: Sevda GERMAN: Alman MEŞK: 1. Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği. 2. Yazı veya müzikte alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma, el alıştırması. 3. Yazı veya müzik dersi. TAVAF: Kutsal bir mekanda dönülerek yapılan ziyaret, ibadet KİRMAN: Elde yün eğirmeye yarayan, yünü iplik haline getirmeye yarayan, genelde ağaçtan yapılmış gereç |