ARTIK VAKTİDİR BİR ŞİİRLE VEDA ZAMANI
mübarek bir sabaha
daha geceden dayadım merdiveni gözlerimde gün ışığının haberi olmadan kirli sakallarıma uykusuzluğumun kırası düşmüş ve saat ’te sanırım gecenin ikisi eğer içinde uhte kaldıysa yokluğum gelde çekip al yalnızlığımı gecenin en karanlığından ellerinle gözlerinde ıslaksa üstelik ve özlediyse başın sahipsiz omuzumu daha ne duruyorsun parmaklarımın arasında duran sigaramda kül rengi yalnızlığımda suretin dağılmadan gel usul usul gidişin gibi her nefeste nasılda dağılıyorsun daha kaç demli çay söker içimden yokluğunu ve hayatın yorgunluğunu kimbilir kaç yıl oldu sen adımı ben saymayı unutalı ardında bir kiremit tozu yokluğunu sol yanımı kanatarak ve gülüşünü bana bırakarak gidişin oysa şimdi senle yaşadığım en güzel hikayelerin acı izdüşümü romanının sayfaları yüzümde okunuyor birer birer önsözünde alın yazımın kara biografisi çevirdikçe her yaprağında saçıma düşen can yaram mürekkepsiz yazılmış sanki her telinde gidişinin bembeyaz adımları duruyor bir romanın satır aralıkları gibi cümlenin her sonundaki noktanda sol yanımda ve dudaklarımda satırbaşı adın unutuluyor her soru işaretinden sonra yüzümde biraz daha sağanak sağanak bir şiir yalnızlığın duruyor adının sonuna bir kelime eklesem bir kurşun gibi hemen oracıkta hasretine öleceğim sanki nedense belkide bu yüzden korkuyorum senden sonra aynalardan bakarsam bir daha göremem ne kendimi nede seni bir beden büyük geliyor ne hikmetse sana ölmeden bu gece sen anlamadın ölüm bari beni anlasa keşke hayal ya farzetki geldin ve farzetki hala beni unutmamışsın yine öpermisin beni dudaklarımdan hiç gitmemişsin gibi birkere sarılmanla bozdururmusun bana dilimdeki tüm yeminlerimi baktığım aynalarda yüzüm daha çok yokluğuna eskimeden eğer gelmeyeceksen ya aklımdan çık yada yada çek artık ellerini yüreğimden belkide çoktan geldide geçiyor artık vaktidir sana son bir şiirle veda zamanı varsın adın cümlelerde kalsın ziyanı yok ben nasılsa çıkamıyorum parantezler içinden şıkışmış kalmışım yokluğuna sen yinede kimseye söyleme sana nasıl böyle yandığıma baktığın papatya fallarından başka Ayhan’ca Cümleler Ayhan AKDENİZ |