KARA EYLÜL... '80Yaşadımsa sizden ayrı anam, babam, sevgilim asla bağımsız değil, asla tam bağımsız ve kendimce Yaşandı sömürüyle uzun yıllar bir karış boşluğa çocukluğumu yatırdım, bir annenin çığlığına kalkardı şehir; uyanamadım. Renk renk türkülerin içinden uyanır sevdiğim gökyüzü solur saçlarında akar da pembesi, sarısı, yeşili renklerin bir bahar şarkısı olur yürüdüğüm yollar Ah sevgilim! Al çiğler yağmış gözlerinin serinliklerine gizli yaşlar akıyor hasretlerin içinden usulcacık duyumlar sözcüklerin üzerinden sıçrayıp duruyorlar sözcüklere aldırmadan iniyorlar derinlere en zoru buna dayanmak bir dolu saç yakıyor boynumu tel tel elimi cebime sokuyorum bir şey yapmış olmak için yanıyor gözlerim düşündükçe başımı göklere kaldırıyorum yağmurlardan beyazlanmış yüzün dayanamıyorum Hoşça kal benim babam mutlu bir günün fotoğrafında pırıl pırıl mavi gömleğim, yepyeni rugan ayakkabılarım ışık ve gölgenin güzellik ikizleri gibi yüzünle yüzüm baktıkça hiç silinmeyecek, sonsuz bir an isterdim hep öyle kalalım Anneciğim elveda isterdim bu çirkinlikler dünyasında isterdim yaşamak senin gibi yumuşacık bir insanla anımsatan güzeli her an koruyabilen bu sevgiyi O günün kokuları içinde şimdi bütün bir yaşam Şiveye göre yasa dağıttılar gün be gün oysa büyük ağabeylerin düşlerinde ışıltılı geceler vardı, çürümüş gizlerde saklıydık biz ... Mümkün olmadı açığa çıkmak çok küçük hayallerimiz vardı bizim; bahçesi olan tek katlı bir ev, bir kız bir de oğlan bir tarihi çuvala koyup denize attılar; boğulduk. |
Kalemin susmasın
..................................Saygılar selamlar