ŞU BİZİM CİĞERCİ
Bazen ciğer satar, bazen de akıl
Adam kılığında düpedüz alık Tacizi halt sanır; bildiğimiz kıl Her oltaya atlar budala balık Bataklık mübarek; eksen ot bitmez Tekeri patlamış; itsen de gitmez Denizli horozu bu kadar ötmez Aidatı kuru bir kalabalık Bedavadan daha ararsan ucuz Edepte, hayâda işte bu aciz Acınacak halde, biçare, naçiz Çırpınıp duruyor kovada balık Esasen kendini kendi de bilir Bozuntuya vermez, hasetten ölür Ne yapsın; elinden başka ne gelir? Kan bozuk, süt ekşi, gen budalalık Kanma havasına, süslü postuna Canına kasteder varıp üstüne Cemden ırak olsun, beri dostuna Düşmanına dahi verilmez salık Kaçsan bile gelir, o seni bulur Başına dikilip, musallat olur Kumaşını tutsan elinde kalır Ebat üç - beş santim; kıça yamalık Allameye yatmış, hoca kesilmiş Vaaza kalkışmış; malum; çokbilmiş Bu boş tenekeye kargalar gülmüş “Müslüman mı?” desen; anca Cumalık Böyle müteşair olmadı vaki Az bile anlattım; bunlar da ne ki? Hakk’tan sual olmaz, lâkin belli ki İbret olsun diye yaratmış Halik Mücella Pakdemir xxx |
Kutluyorum kalemini
.......................... Saygılar selamlar