AH GAZZE
Ahrâmı harâb eden bîdâdgerden can bîzâr.
Râhnameler pejmürde; rahnümada âh ü zâr. Enderûn şikestebâl; dâdüferyâd âfitâb. Ebabiller pürmelâl; şahbal firâktan bîtâb. Mücella Pakdemir 21.11.2023 Kutsal yerlerimizi yıkan zalimden can usandı. Yol haritalarımız yırtık; kılavuzlar ah edip inler. Gönlün kanadı kırık; gün yüzlü feryat eder. Ebabiller hüzünlü; kanadındaki en uzun tüy ayrılıktan yorgun. Ahrâm = Kutsal yerler Harâb = Yıkık, harap Bîdâdger = zalim Bîzâr = bıkmış, usanmış. Râhname = yol haritası. Pejmürde = Solgun, dağınık, yırtık Rahnüma = yol gösteren, kılavuz. Âh ü zâr= Ah edip inleme Enderûn = gönül, kalp Şikestebâl = Kanadı kırık Dâdüferyâd = feryat figan Âfitâb= Güneş gibi parlak yüzlü Pürmelâl = Hüzünlü Şahbal = kanattaki en uzun tüy Firâk = Ayrılık Bîtâb = Takatsiz. |