YOKLAMA
Millet, bayrak, vatan ve devlet tektir.
Kızılelma’mızı bilen burda mı? Resulümüz rehber; komutan Hak’tır. Allah aşkı ile gelen burda mı? İslâm ahlâkıdır kalpleri fetih. Kalbi kararmışa olmalı Fatih. Amasız, fakatsız, gün gibi sarih, Düsturu ecdattan alan burda mı? Hasretin acısı yüz yıldır derin. Vuslat postumuzu Kudüs’e serin. Filistin sevdamız; Gazze’miz Şirin. Ferhat’ça dağları delen burda mı? Takılmış bir soru var akıllarda. Ümmet nerededir, hangi kollarda? Bekliyor nicedir, gözü yollarda. Mazlumun yüzüne gülen burda mı? Müslüman dediğin kâfirden korkmaz. Türk ata binerse ardına bakmaz. Yüreğinde zerre kaygı bırakmaz. Ahdimize sadık kalan burda mı? Bizi anlayamaz Siyonist itler. Zorla anlatırız; yıkılır setler. Nurlanacak elbet fecrî nöbetler. Zulmeti dünyadan silen burda mı? Ruh hastası katil, kendine ortak Bulsa da fark etmez; kurur bu batak. Bebeklerin kanı canlarına tak Edip uykusunu bölen burda mı? Gök girsin, al çıksın; parola budur. Meydanı boş buldu, kudurdu bodur. De oğul, şer kavmin gücü kurgudur. Bir tokatta yere çalan burda mı? Âlemler arası sesin akseder. Arşa adaleti kim tesis eder? Var mı bizden başka hakkanî lider! Baş olma şevkiyle dolan burda mı? Hamza’dan ilhamla cenk estirelim. Cennet kapısından şanla girelim. Kutsal yoklamada kim var görelim! Bekamız uğrunda ölen burda mı? Mücella Pakdemir |
Cennet kapısından şanla girelim.
Kutsal yoklamada kim var görelim!
Bekamız uğrunda ölen burda mı?
Bu dizeler, bir kahramanlık ve fedakarlık ruhuyla dolu, savaş meydanlarında geçmiş zamanlardaki cesur yürekleri hatırlatıyor. Hamza, cesareti ve yiğitliğiyle tanınan tarihi bir figür olarak esin kaynağı olmuş ve cennetin kapılarından şanla geçiş, kutsal bir çağrı olarak yankılanmış. Yoklama sahnesi ise, adanmışlık ve özverinin en yüksek ifadesi olarak karşımıza çıkıyor; burada, uğruna can verilen değerler ve inançlar için düşenlerin anısına saygı duruşunda bulunuluyor...