İNSAN YÜKÜŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İlk iki bendi dörtlük, son iki bendi üçlük on dört mısradan oluşan nazım şekli. Önce İtalyan edebiyatında kullanılmış, sonra Fransız edebiyatına, oradan da diğer Avrupa edebiyatlarına geçmiştir. Edebiyatımızda ilk Cenab Şahabeddin’in sone şeklinde şiir yazdığını görüyoruz. Servet-i Fünûn şairlerinin hemen hepsi bu nazım şeklini benimser.
Sone kafiye sistemi üçe ayrılır: 1. İtalyan tipi: Kafiye şeması abba, abba, ccd, ede 2. Fransız tipi: Kafiye şeması abba, abba, ccd, eed (İtalyan ve Fransız tipi sone arasındaki tek fark son üçlüğün düzenindedir.) 3. İngiliz tipi: Mısra sayısı değişmemekle beraber ilk on iki mısra tek bir bend, son iki mısra da ayrı bir bend halinde yazılırlar ( İLK SONE ÇALIŞMAM) Kim vurdu sırtımıza bilmem bu ağır yükü Hayat mı böyle ister yoksa biz mi şaşkınız Anlam vermek zor diye bir hayli de taşkınız İnsan yüreğindedir bütün işlerin kökü - Yalan dolana düşman olmalı er dediğin Özü sözü tutmazsa ne işe yarar adem İyilikte hiç yoktur basmıştır sırra kadem Bire bağlı olmalı mutlaka ser dediğin - Dünyanın düzenini değiştirmeli derken Kendin dürüst değilsen çabalar gider boşa Sevdim demesin kimse böyle kinler güderken - Önce kendini tanı , bil özünü ,sözünü Dünya da güzelleşsin yazık bunca sabıya İnsanın gerçeğine çevir artık yüzünü - Çevir ki sen de öğren ,insan denen varlığı |
Tebrikler,
Selam ve saygılar...