demek us/ta
adımlanmasada gidiliyor umuda
düşünce
hızlıysa ışık hızından
aşk ateşi el aman
sıralanıyor ardarda zaman


mesela us/ta
bu eylül geniş bi yer açalım
otuz yıl geriye kaçalım
düşte olsa düşünce
çoban yıldızına uçalım
sarılmaz mı geriye zaman


masaldı us/ta
hani parmaklarımızı iç içe geçirince
avuçlar ayası sıcaklığına gizlemiştik
ben aşkı böyle algıladım
bakmaya doyamadım
kıyamadım öpmeye o zaman


işte o günleri bilirsin
benim hiç parfümüm olmadı misal
çünkü bir işçinin teri namus kokardı
limon çiçeğinden akar nasırlı ellerim



haydi us/ta
ah ne güzeldir yanması
yıldızların ırmak ırmak akması
bir çift gözün mavi mavi bakması
tenha bir kuyuya yüzün sarkması
kırıyor tüm aynaları zaman


kalmadı us/ta
mahalle delikanlısı
yürekli çocukların sevdası
çakal ağzında ekmek kavgası
ağlar eski bir sokak tavernası
saçlarımda kar yanığı bir zaman


yalandı us/ta
ama iyi ama kötü
kendi kendine bir şarkı
düşüyor dilime yok bi farkı
üşüyor gölgesinde çoban ateşi
"dönülmez akşamın ufkunda" zaman


işte bu günlere gelirsin
limana yanaşıyor yalnız bir gemi
besbelli kalabalıklaşıyor martının demi
besbelli ufuktan başlıyor deniz kopmaya


yürek dağlaması
........zamanın çağlaması
...................güvercin ağlaması
.......................susuyor Ahmet Kayanın bağlaması