Okuduğunuz şiir 19.8.2015 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
KENT HİKAYELERİ ( HOŞÇAKAL )
zemheri..
çocuklara dağıttığım hayaller inat boşluğum bu gece
...
yavaşça açılıyor pencerenin buğulu resmi gözlerimden düşen anılar geçer şimdi camın ırmağından ellerimi ıslak ve soğuk pervaza dayayarak bakarım karanlık ıssızlığa yerçekimine yenik tüm aşklar dışarının kaldırımlarından geçer usulca ağlarım kimselerden korkmadan
oysa baktığım her hayati kıpırdanmada ağır yelkenli baharlar selamlar deniz üstü köpüklerini gökyüzü çok eski bir kayıp şehirdir aslında ve yıldızlardan kolyeler takarım tanrıçaların kirpik uçlarına acıkırım maviler giyinmiş bir çocuğu özlerken bata çıka sağanak yağmurlar yerim hiç gözlerimi kırpmadan ağır hüzünler büyür çok şükürlü şehirde ve kozaklar sıralanır denizle kumsalın kesiştiği rutubette
yeniliyorum ardından koştuğum umutlar nerede batıl inançlı yüreğim aldı başını ,inançsız bir rüzgara kapıldı büyüme dedim ruhuma kaç sefer o kandırılmış sevdalar düşerken sulara
ay daha doğmadı ay dediğin kendi içinde yapmacık bir yalan uyduruk gündüzlerde boşuna anılar yaşatma dedim kendine ne yaptıysam aklına ulaşamadım ruhumun rakamlar toplandıkça karanlık düşlerde sermayeden katlanarak ömrümü çıkardı sahipsizlik başımı eğmedim o gafletli korkuların eceline kaybettiğim her yeni sevinçte azda olsa bir onur kaldı geriye..
hoşçakal acısı burnumda tüten çocukluğum yüreğinde gizli şehrim ağlamaya korku arası gecelerin kokusundaki babam anladığım ve anlamaktan asla vazgeçmediğim militan şarkılarım hoşçakal aşklarına yüreğimin çiğlerini serptiğim şiirler kavak ağacının gölgesinde sallanan atım ve teneffüs zillerinde toprakla göz ucu arası utandığım aşk hoşçakal mektup zarflarında gizliden biriktirdiğim sadakatli anılarım ve dallarına küçük ayaklarımla tırmandığım incir ağacı hoşçakal
ikindi vakti daha çok susuyorum belkide geciken geceye küsüyorum susuyorum işte ardından ağlara bırakıyorum gözlerimden düşen balıkları
sorma yavaşça gidiyorum
hoşçakal ıhlamur resitali sokaklarım hiç tereddüt etmeden sabah sekiz akşam dokuz döktüğüm alın terim adıma soyadımı kazıdığım resmi tutanaklar ve kestane kokusu kış mevsimi savunmalarım hoşçakal
hoşçakal umutlarımın kadını gözlerinde hayatı tanıdığım hiç bir hesaba katmadığım hoşçakal
ve hoşçakal elma bahçelerinde göz hakkına dişlediğim yeşilkırmızı düşler..
sabahın sürüsüne kapıldığım yalnızlığım orada tamda geceden geçen yolda acıyor şimdi hayat dediğin...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KENT HİKAYELERİ ( HOŞÇAKAL ) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KENT HİKAYELERİ ( HOŞÇAKAL ) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Büyük eserler veren sanatçıların bilim adamlarının başarıyla birlikte mutluluğu da yakalamış olduğu düşünülür... Ne büyük bir yanılgı... Acının büyüklüğü ile başarının büyüklüğünün ters orantıda olduğu kimselerin aklına gelmez bile. diğer sanatları çok bilemem ama edebiyatçı ruhların özel yaratılmış olduklarını düşünüyorum hatta eminim. DOYUMSUZ RUHLAR.. BUTİK RUHLAR.. Ne acıya doyarız ne mutluluğa hep eksik kalır bir yanımız, hep bir eksiklik duyar ararız umutsuzca eksikliğin adını bilmesek bile. Bu bazen başarı getirse de sanatçının mutlu öldüğü nadir görülmüş durumlardır . Hep bir meselesi vardır hal edilecek haksızlığa yanlışlara tahamülü yoktur... " Vicdanı olanın mutlu şiiri olmaz" Belki bundandır çok alışıktır Merhabalar a ve hoşçakallara. İlk hoşçakal demenin hüznü örülüydü mısralara hiç alışılabilir mi vedaların acısına varsın çok acıtsın üstad ŞİİR VAR YA. YETER BİZE İşte yepyeni bir merhaba .....MERHABA ŞİİR MERHABA ŞAİR ...Tebrik ederim güne düşen şiiri
Seçkiyi fazlasıyla hak etmiş gönül sesinizi kutluyorum. Zor söylemek Hoşça kal... Merhabaları bir"hoşça kal "lara sığdırmak çok zor. Hoşça kal hüznü ile şiir güzeldi,tebriklerimle. Şair yüreğiniz var olsun.Saygı ve selamlarımla.
Usulca. Bazen sessiz bir ağıt ve bazen de engebeli, sığ bir dağ yamacıdır karanlık. Bütün beklentiler, bütün aldanışlar. Bir pencerenin boşluğuna dokunmalıdır yüzün, bakmalıdır ardın sıra. Ağlamalısındır da biraz, ama sadece biraz, oldukça az; olabildiğince az. Bu kadar imge, bu kadar deniz, bu kadar acı. Çok ağır gelir. Kalbine, dizelerine.
Ama sen yine de devam edersin, battıkça kanar, kanadıkça alışırsın. Umutların peşinde koştukça da ve ilerledikçe hayallerinin peşinde kimi zaman da bazı gerçekleri görmeden ilerlemeye devam edersin. Pişmanlık ruhun en acı ilacıdır. Sen umursamadan sadece gidersin. Bir şairin dediği gibi, her şeyden biraz kalır; olurdan ve gururdan da belki de. Hoşça kal, gülümseyen yüzüm, sedef çakım. Tespihim ve mintanım. Gecelerimdeki ışığım ve gül demetlerim. Hoşça kal.
Sorma; hızlıca git. Yavaşlamak sadece daha çok acı verir. Ne kadar fazla zaman geçirirsen o kadar üzülürsün. Bıçak gibi git, jilet gibi. Aniden ve apansız. Koşarcasına işte.
Gece, hoşça kal. Gün doğumları ve şafak ayazı. Titreyen ellerin, gözlerin. Gözlerin diyorum hala, sanki rüya bahçesi. Hoş kalsın dudakların, saçlarına düğümlediğim papatyalar, sıcak çay ve sütlü kahveler. Kelimelerin, konuştukça ağzından dökülen cümlelerin.
Şiir'e küsülmez imiş'Şair'e ..gönül kırılsada ..Sevgi ile Kutların bu güzel. güne gelen Şiiri çoça şiirdi çokça Hüzün ve Aşk.. Sevgilerimi bıraktım usulca..sessizce..rahtsız etmedim umarım.. sevgili Bülent '
Bazı gidişler vardır ayrılık hiç bu kadar yakışmaz dersiniz bir vedaya.. Zaman hep alır acıların ağrısını bir tek o sızı kalır geriye.. oda ' hüzünnn..
beren yılmaz tarafından 8/20/2015 9:09:35 AM zamanında düzenlenmiştir.
ve hoşçakal elma bahçelerinde göz hakkına dişlediğim yeşil kırmızı düşler..
sabahın sürüsüne kapıldığım yalnızlığım orada tamda geceden geçen yolda acıyor şimdi hayat dediğin...
___Bütün olarak çok beğenerek okudum dizeleri ama final enfesti..Hayata dair hiç hesapta yokken nelere hoşça kal demedik ki.....Tebrikler kaleminiz yüreğiniz var olsun saygılarımla..
Ağustos ayrı bir yara agustosun ikindi vakitleri ayrı.. Zaman zaman kında kılıçta durmuyir insanın hüznü. Kaldırıp yere vuruyor ne varsa yureğinde.. Niye bilmiyorumda en çok gitmeler yakışır bazılarına.. en güzel hoşçakalanları bırakıp geride.. Ağır bir rutubet kokusu var şehirde bu gece ve sanırım bu şiirden başkasıda bozamazdı sessizliğimi.. Eyvallah Bülent..
Ne büyük bir yanılgı...
Acının büyüklüğü ile başarının büyüklüğünün ters orantıda olduğu kimselerin aklına gelmez bile. diğer sanatları çok bilemem ama edebiyatçı ruhların özel yaratılmış olduklarını düşünüyorum hatta eminim. DOYUMSUZ RUHLAR.. BUTİK RUHLAR..
Ne acıya doyarız ne mutluluğa hep eksik kalır bir yanımız, hep bir eksiklik duyar ararız umutsuzca eksikliğin adını bilmesek bile. Bu bazen başarı getirse de sanatçının mutlu öldüğü nadir görülmüş durumlardır . Hep bir meselesi vardır hal edilecek haksızlığa yanlışlara tahamülü yoktur... " Vicdanı olanın mutlu şiiri olmaz"
Belki bundandır çok alışıktır Merhabalar a ve hoşçakallara. İlk hoşçakal demenin hüznü örülüydü mısralara hiç alışılabilir mi vedaların acısına varsın çok acıtsın üstad ŞİİR VAR YA. YETER BİZE
İşte yepyeni bir merhaba .....MERHABA ŞİİR MERHABA ŞAİR ...Tebrik ederim güne düşen şiiri