HADİ ANLAT BANAbir şeyler söyle bana en tatlı sesinle ’git’ de mesela soğuk bir suratla karşıla kelimelerimi inadına ört kapıyı yüzüme gülümseyeyim hala kalbindeyim hala nefretine nailim diye. ya da sus istersen içinden ağlamak gelse de kov o yaşları kirpiklerinden avuç avuç gülücükler çarp suratıma hatta ’sevmiyorum’ de hiç sevmedim sen kadar sırf bir şeyler söylemek adına sırf beni yıkmak adına nereden bileceksin yıkılmaya alışkın duvarların acı çekmeyi dahi unuttuğunu. az daha unutuyordum seni değil ama hırçın kızgınlığını gözlerinde biriken öfke nöbetlerini kalın postallarla yürüt üzerime dilindeki tüm mermileri boşalt üzerime kalmasın şarjörde son kurşunun rulet oynayamayacak kadar ölüyüm zaten. diyorum ki hani dağ başlarında uçurtma uçuran çocuklar var ya onlardan bahsetsen bana benim hiç uçurtmam olmadı olsa da onu uçuracak kadar çocuk kalamadım biliyorsun işte benle ilgili her şey gibi eminim ezberindedir ama bilmediğin bir şey var hep merak ederim uçurtma ellerinden kurtulup gökyüzünde kavisler çizerek uzaklaşırken ellerinden ve bom boş bakarken gözlerin ve üzüntünün en koyu girdaplarında yüzerken hiç merak ettin mi o uçurma nereye gider? Ayvazım DENİZ |