Mavili Rüya
Mavili bir rüya gibi,
Uzanıyor göğün elleri. Asırlık bir çınarın yapraklarından tutmuş; Aslandan kaçan yavru ceylanın O küçücük yüreğinin ritmine denk sallarken Hızla dönen bir atlı karıncanın, Üzerindeymişçesine savruluyor hayaller. Şiddetli bir bozgunun ardında bıraktıkları gibi, Yıkılıp yağmalandıktan sonra terkedilen şehrin O taşları, kırık camları üzerinde Çıplak ayakla yürürken, ayaklarımızın değilde, Yüreğimizin acıması gibiydi hayat. Yaşanmışlıklarla yoğrulmuş ömrün, Gizemli perdesini aralamakla başladı her şey. Görünenin arkasındaki hakikat, nazenin bir gelin gibi Daha yüzünü göstermeden çekip gitmişti ellerimizden. Acizliği yüzünden okunan bir çocuk oturuyordu duygularımızda. Yüzündeki kederli gülümseme koca bir ah olup kulaklarda çınlarken, O Haktan gelene razı olduğunu söylüyordu bir kez daha. |