Yaşıyorum Ölesiyetoprak çektim ciğerime iğde kokusuyla karışık yaşıyorum ölesiye alnımda noktalı parıltılar gönlümde mavi bir ışık ve ruhumda pulları dökülmüş kelebekler ile bilmem ki güzel midir hayat kaç bucaktır deniz dökülen kirpiklerim adedince papatyaları sayabilseniz belki bilirdik fakat düğüm düğüm olmuş elleriniz gözlerimi yakıyor gece başta içime kaçan sonra yerleşen oraya şimdiyse sığmayan ve beni kovan her bir hece alın yazıma dönüştü gizlice zamanaşımına uğramıyor kırıntılar beni çarklarının arasına alan zaman umutlarımı öğütüyor sadece elim uzanır, sözüm uzanır ama özüm uzanmaz bir dünyada yaşıyorum çığlıklarım sebebiyle sağır kulaklarım kör topal işleyen bir tek yüreğim ki o zaten uslanmaz kaç anlam gerekir anlamsızlığa kaç yürek gerekir kaç yürek bu kısır döngüye malzemedir çağa yakışır diye mi bunca yanlışlık öyleyse çağda batsın, tüm yanlışlarda bir parçacık varsa payım bende batmaya razıyım olması gerekene değil de tersine giden dünyaya daha fazla seyirci kalmamalıyım |