KIRMIZI SULTAN
"Hikayesi rengi kadar gerçek"
’Kırmızı’ Sultan En saf yaşında buldu onu aşk İyiyle kötüyü Doğruyla yanlışı ayıramadığı bir zamanda Henüz çocuktu Sultan Ve hep öyle kalacaktı aslında Öyle temiz Öyle gerçek Daha 14 ünde Öğretmenim diye gezinen bir adamın Keyfi istedi diye Evlendiği küçük bir kızdı Ama Sultan ne bilsin gerçekle yalanı O çocuk kalbi ne bilsin doğru olmayanı Gözünü ilk açtığı adama güvendi İlk aşkı öğretmeniydi En masum duyguları onaydı Ona adanmıştı Sırf kıskandı diye attığı dayakları Görmedi Göremedi O kırmızı yakışıyo dedi diye Kırmızıdan başkasını giymedi Derken yediği dayaklardan çok Aşkını hatırladığı bi 10 yıl geçti Çocukları olmuyordu Doktor tüp bebekle olur dediyse de Okumuş cahil öğretmen kabul etmedi Boşandılar Yataklar dar geldi Sultana Dünya dar geldi Leyla oldu bekledi Bir ümit diye yıllarca Giydi tüm kırmızıları Haykırdı kendince aşkını, acısını Çıktı Konya sokaklarına Dükkanlara, parklara Karıştı hayata Başkasıyla evlenmişti öğretmen Çocuğu da olmuştu üstelik O sarı saçlı yeni eşinden Ama yar olmamıştı hiçbiri Ölüm haberi geldi Sultana Ve bu hikaye, Kırmızı Sultan için de Bizler için de bitmedi |
Şiirin; yazılışı mükemmel, geçişler mükemmel, akışı mükemmel...
...........................................Saygı ve selamlar..