SIRTIMDA PUŞT ZAMANLARkimsenin bilmediği bir yerlere gitmek istiyorum sırtımda puşt zamanların ağır kızıllığını’da yanıma alıp soyunup geçmişime çırılçıplak parçalaya parçalaya hatıraları acı tatlı ne varsa yiğip bitiriyor beni gözlerimdeki zindan karası kahrolası dinmeyen yağmurlarım gidersem kaç dost ağlar ardımdan kaç düşman güler yüzüme tokat gibi çarpan feleğime edepsizce boynu bükük kalemimin ellerinden kim tutar başı dik kimbilir ve sahipsiz yarım kalan şiirlerimi kim tamamlar elleri titreyerek içimdeki esmer yalnızlığıma ilişmeden ve vefasız yarda çoktan unutmuşken adımı gitmek istiyorum kimselerin bulamayacağı adresi ve hiç adı konmamış şehirlere başımı öne eymeden yalnızlığımı ve çaresizliğimide gölgeme takarak gecenin kömür karasında gözlerinizden usulca süzülerek uykularınızda ardımda hiç bir iz bırakmadan gitmek ardımdan ihbarları salarsanız eğer boşuna uğraşmayın tek bir ip ucu bile bırakmadım hüviyetimden gece mavisi gözleri vardı dersiniz ve kıraç topraklar gibi aşka susamıştı çatlaktı dudakları üstü başı yurdumun yedi iklimi gibi kokar saçlarında kaç firari vefasızların ak rengini saklamayı bir türlü beceremezdi deyip bir robot resmimi verirsiniz devriyelerin birine kimselerin bilmediği yerlere gitmek istiyorum yarım kalan sevinçlerimi çocukluğuma emanet ederek arkamda yağmurlar bırakarak ve her ihanetinin gusülun’da sol yanımda kaç bedenler arınır kirlerinden ahım yollara döküldükçe canım yandıkça her adımda giderken gecenin en sessizliğinde kaç cehennemleri koparıp sizlere vereceğim gençliğimden ömrümden gitmek istiyorum yüz sürmemiş avuçlarda ve dualarda genzi yakan suskun mavi ölümleri özleyerek gençliğimide ardımda bırakıp kaybolan yıllarımın kenarına tutunarak olurda bir yol kenarında yani son durakta isimsiz bir mezar görürseniz ne toprak atın üstüme nede bir su dökün ben kahpeliklerin kan revan yağmurlarımda yıkarım yeniden bedenimi adımıda unutan yar gecenin bir vaktinde bakarken pencereden öylece Ayhan’ca Cümleler |