15
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma

Tutmayın beni!
nasıl tiksindirici uyanık
iki yüzlü hayat
yüzüne gülen dost değil
dönüyor
küçük bir esintide
rüzğar gülü gibi fırıldak
ve.. çırılçıplak
içinde yaşıyor çıkarlarıyla pazarda son durak
o maymun ihtahlı iltihaplı hücrelerinde sarmış kıskançlık
anlamıyorum
bunca sevgisizliği
özünü yitirmişliği
yozlaşmışlığı
yoksunluğun yoksunluğunu
k i m b i l e b i l i r d i k i
ölüm kokuyor her taraf
üzerinde sevdiğin
ekmek yediğin
su içtiğin memleketi
al kanlara boyadın
siyah bir çelenk bıraktın
mavi göklerimin kapısına
bu kadarı fazla ihanet
bu saatten sonra
anladım ki bize gülmek yasak
anladım ki eski düşman dost olmuyor
düş görmüşüz
elin kirini yıkamak farz
çözüm değilmiş acımak
okşamakla geçmezmiş bitmezmiş nefret
günün doğuşuna yaslanmak
sabahlamak
bir gökyüzü rengi birikir içreme
gözlerime hüzün
demirden kılıf içinde yarınlar
titreyişlerden sarsılan bir demir kol
ceketimi çıkaracağım
ardından dünyaya bakan pencerenin
beni tutmayın!!
Nurten Ak Aygen
23.17.2015
5.0
100% (21)