TUTMAYIN BENİ!!
Tutmayın beni!
nasıl tiksindirici uyanık iki yüzlü hayat yüzüne gülen dost değil dönüyor küçük bir esintide rüzğar gülü gibi fırıldak ve.. çırılçıplak içinde yaşıyor çıkarlarıyla pazarda son durak o maymun ihtahlı iltihaplı hücrelerinde sarmış kıskançlık anlamıyorum bunca sevgisizliği özünü yitirmişliği yozlaşmışlığı yoksunluğun yoksunluğunu k i m b i l e b i l i r d i k i ölüm kokuyor her taraf üzerinde sevdiğin ekmek yediğin su içtiğin memleketi al kanlara boyadın siyah bir çelenk bıraktın mavi göklerimin kapısına bu kadarı fazla ihanet bu saatten sonra anladım ki bize gülmek yasak anladım ki eski düşman dost olmuyor düş görmüşüz elin kirini yıkamak farz çözüm değilmiş acımak okşamakla geçmezmiş bitmezmiş nefret günün doğuşuna yaslanmak |