Benim de Ellerim Titriyor
Öz sevdalarımda sakladım gidişlerini,
Geleceksin diye değil geleceğim diye bu savaşlarım ** Küçükken soba arkasında ısıttığım acılarımı arıyorum, Âh o hiç kabuk bağlamayan diz yaraları, Nikotin kokuyor şimdi şekerleme kokan ellerim, Bana tebessümle bakanlar şimdi ya duymuyor beni ya da görmüyor, Bazıları ise ortalıkta görünmüyor artık! Benim de ellerim kırışıyor Ben de unutuyorum bazen Ve bende dalıyorum geçmiş zamanlara Bir kaç merdiven daha eksiliyor nefesimden, Anlamsız geliyor artık çocukluk şarkılarım, Ninemin şarkılarında buluyorum kendimi bazen, Ve kâhretsin ki; Uzaktan bakıyorum salıncaklara, Bedenime göre tabutlar görüyorum cami avlularında, Nefesim daralıyor ve ben üşüyorum olur olmadık zamanlarda.. Ağaçlarda kabul etmiyor artık beni, En çokta erik ağaçları kovuyor gövdesinden, Bu kadar kırılgan Bu kadar nazik olduklarını bilmiyordum! Eczane camlarında ’yetişkin bezleri’ yazısını görünce şükrediyorum halime! Büyüyorum ben aşırı hızla sona yaklaşıyorum ve bunu durduramıyorum, Amaçlarım anlamsızlaşıyor Sabah uykularım hiçler uğruna bölünüyor, Lüks sofraların sohbetlerinde boğuluyorum, Kimse bilmiyor derdimi; Gazeteye sarılmış ekmek arasını özlüyorum ben, Kendi hâyâllerime de inanmıyorum artık, Geleceğe yapılan planlar biraz toprak birazda dua’dan ibâret, Şamarlarla susturulmuş çocuksu isyanlarımı arıyorum, Bir kaç gözyaşıyla dünyaları aldırıyordum ben, Ki şimdi korkuyorum ben; ağlamaktan ve hıçkırmaktan.. ... Şimdi sende bana böyle bakarsan Ben kime sığınırım Tanrım, İçimin sızladığı zamanları en çokta sen bilirken, En çokta nelere küfür ettiğimi sen bilirken... Çocukluğumun penceresi kirlendi artık değil mi? Bu kadar kısamıydı masum olmak, Bedeli ödenmeyecek yaramazlıklar bitti mi artık, Dudaklarımız pamuk şekerlerine hasretmi kalacak, Hepsi tamam da Çocukluğumdaki dualar ne olacak?... |