MİSLİNA IV
Şimdi bana sunulan iki yol var ’Mislina’
Ya seni yazacağım kelimeler ölecek Ya da sükut ederek katilin olacağım... Sen aydınlık yollarda menziline varırken, Ben ücra sokaklarda yolunu gözlüyorum. Rahman’a seni sorup hep seni yakarırken, Evet! doğru Mislina seni çok özlüyorum... Canımdan can alıyor kalbime düşen sızı. Benim derdim gençliğim; sensiz geldi gidiyor... Mislina; gönlümdeki ahı bölüşen sızı, Unut artık, gidenler bir daha gelmez diyor... Ben ki Levh-i Mahfuz’da adını sayıklarken, Sevdamın ortasına tahassürü ekmişim. Ben ki aşk orucunda yüreğimi paklarken, İftara hasret kalıp sensiz ölecekmişim. Artık yorgun gecenin hüzünlü sabahına, Arşı kıskandıracak resimler çiziyorum. Ne olur affet beni girdiysem günahına. Ben hep seni söylüyor hep seni yazıyorum... Sensiz geçen günlere her an isyan ederken, Bir anda duraksıyor secdeye varıyorum. Şöyle bir iç çekip de adını zikrederken, ’Mislina’ ben Rabbime her gün yalvarıyorum. Bir asır tüketirken sensiz her nefesimde, Hıçkırığa boğulur gelmen için bulutlar, İsmin geçtiği zaman yağmur ağlar sesimde. Mislina hadi çık gel bak yitiyor umutlar... Şimdi sana sunulan iki yol var Mislina, Ya çıkıp geleceksin o gün milâd olacak Ya da seni görmeden sessizce öleceğim... Ertuğrul Yıldırım birtemmuzikibinonbeş |
Sevdamın ortasına tahassürü ekmişim.
Ben ki aşk orucunda yüreğimi paklarken,
İftara hasret kalıp sensiz ölecekmişim...emeğinize yüreğinize sağlık...