BELKİ de GİTMESEYDİN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Dostlar:
Bu şiirimde farklı bir kafiye çalışması takdim etmek istedim. Dikkat edersiniz ki sekiz mısra alt alta yani iki dörtlük şeklinde bu dörtlükleri ayrı ayrı yazdığımızda birinci dörtlüğün ilk mısrası ile ikinci dörtlüğün ilk mısrası tekrar aynı şekilde birinci dörtlüğün ikinci mısrası ile ikinci dörtlüğün ikinci mısrası birbiri ile kafiyeli ve böyle devam ediyor... Yani şiirde ölçü de var kafiye de.. Ve bu şiirde 2 ayrı şiir (beyit şeklinde ve a x a x kafiye şemasıyla) daha ortaya çıkıyor Selam saygı ve dua ile...
Ve gece her zamanki gibi ölüm kokuyor
Bilmiyorum, ayrılık kaçıncı kez iç çekti Bilmiyorum, kaç gündür gözlerim böyle nemli Yüreğim böyle buruk ve hatrım niye kırık... Ve hece her zamanki gibi zulüm kokuyor Güya sen geldin diye tüm dertler dinecekti... Gittiğin günden beri çayım hep böyle demli Gitmeseydin... inan ki ağlamazdı hıçkırık.. Ne zaman ne de mekan ne sensizlik duygusu, Ne solumdaki sızı ne de gül kırmızısı, Belki geldiğin gibi bir anda gitmeseydin. Belki biraz kalsaydın gülecekti gözlerim. Artık umrum da değil şu hasretlik kaygısı, Canımı acıtsa da terkediliş sızısı, Keşke diyorum keşke, keşke hiç bitmeseydin. Bitmeseydin... canını acıtmazdı sözlerim... Şimdi meczup gönlüme geceyi yar sayarak, Bir zümrüd-ü ankayla ölüme varıyorum. Ve sensiz her anımda bir ömür yaşlanarak, Yüreğimdeki kanı yaş diye döküyorum. Bir meçhulün içinde gençliğime kıyarak, Bütün acziyetimle O’na yalvarıyorum. Dünya denen mekanda bir ömür dışlanarak, Ölümün nefesini ölümden söküyorum... Ertuğrul YILDIRIM |
CemalettinGÜRPINAR tarafından 5/27/2015 1:38:37 PM zamanında düzenlenmiştir.