Neden küstün kaleme aydın?...bir merhaba idi mavi ve düşünce akımı, gömleğin cebine bulaşan sabırsız rakamlarla virajlı sokağın buz tutmuş ışıkları gibi bir feryat idi baba karşı kaldırımda unuttuğu mendile yazılı deli mektuplarıyla; bir inci ( i )kinci üç ve ... ağlama duvarına kazınmış A harfi gibi bir türkü idi nil kırk yıl bir ay süren sigara ve bir gülüş vardı menekşelerin açtığı en tenha düşler gibi bir göz idi yazar dört kutsalı yeniden koyup meydana melekleri mi sorgulayan, kanatları mı? şeytanın ayetleri çamurla yakışı gibi bir özlem idi doğa siyah elbisesi ile sandalda yağmurun rüzgara ve güneşe susması gibi bir elveda idi son yazın kimsenin duymadığı duyanınsa anlamaktan yoksun olduğu angaryalar arasında kaybolmak gibi ve şimdi ardında kalan yokluğunun farkında bile olmayan cehalet sürüsünde üşüyen duygusuz zihnim... yüzüme yastık kapatılmış gibi ki bilirdik karanlıktır uzaklar bilirdik yıpratır kalemle araya giren tuzaklar ve bilirdik güçtü akıl de, israfile vâris ilan ederken ki heyecandan yoksun ;çökmüşüz gibi yorgun adam aydın! bu yolun sonu yok neden küstün? Aydın Akduman’a saygı ve sevgilerimle |
Ülkemizin en ciddi ,en hayati sorununa çok derin bir bakış
Aydın bağımsız olacak
Aydın toprağına bağlı olacak Değerlerini bilecek evrensel değerlere açık olacak
Günü birlik zevklere tartışmalara kaptırmayacak kendini.Öncekendine karşı dürüs olacak sonra bağlı bulunduğuı insanlığa memleketine aklıllla sağduyuyla hareket edecek.
Nerdeseiniz aydınlar
Gerçekten nerde?