ütopyam
gök kurşun
gece ağır insanlık kör kuyularda sağır ha çağır, ha bağır nafile vakit kuşluk başlar birazdan puştluk yağan yağmur değil toptur, kurşundur aldanma bebem dur ki ben ölem bebeler ağlar analar kefen bağlar babalar ’zaroka min’diye çağlar yastadır welat insanlık ölmüş heyhat çöl suskun toprak gebe can suyu yetişmez cansız bedenlere ateş düştü viranelere tel örgüler engel bi çarelere sarar bağrım hüzünden bir sis iner gece üstüme kurşuni bir libas avuçlarım semada ağzım duada ’erit tanrım odum ile tüm kurşunları gökten yağmur değil gülle yağsın masumların kanıyla cellatları boğulsun’ olsa da ütopyam... birsen inal |
Keyif aldım, emeğinize yüreğinize sağlık.
Sevgi, saygı ve selamlarımla.
Hoşça kalın…