Canımın içini gördüm
Davetsiz misafirimdin,
Gönlüme girdin. İlk karşılaşmamızdı, İlk göz göze gelişimiz, İlk sarılmamız. Gök griy’di, Gök kıskanç’tı, Bardaktan boşalırcasına üstümüze yağıyordu, Deniz mavi, Mum gibi eriyen bir ben, Karşında duruyordum. Karşındaydım. Sırtın dönük/tü, Martı’ya küsen deniz gibi. İyi günüm de değildim. Cam kırığı vardı bedenim de, Ve korkarak bakıyordum, Karşımdaki hayata. Ve kanıyordum. Ve bir düş peşindeydim. Özgürce kollarına bıraktım bedenimi, Bugünü kucakla, Yarını kucakla, Ve kokumu kucakla, Ve sesimi kucakla diye. Bana söylediğin en güzel söz, "Seni Seviyorum" du, Ama ben, el kapılarına itilmiş gibi, Kokuna, Sesine, Gözlerine hasret kaldım. Ne bir volkana, Ne bir fırtınaya, Ne de bir depreme yenik düştüm. Canımın içini gördüm, Cam kırıklarıyla doluydu. İbrahim Dalkılıç 22/06/2015 22:00 izmir |