Sevdana İhanet Edersen, Öl Bir Zahmet
Bir ara sarıldı boynuma,
Utangaçtı kahve gözleri, Oysa ben, o gözlere adamıştım ömrümü. Sonra geçtim karşısına, Boynunu eğdi usulca, Utangaç bir kırlangıç gibi. Hani bir düş görürsün ya, Uyandığın zaman anlarsın Yalan olduğunu. İşte ben de o haldeyim şimdi. Sanki, sen yanım da değilmişsin, Bana sarılan sen değilmiş, Ellerimi tutan, Benimle konuşan sen değilmişsin gibiyim. Ve bazı geceler, Sokak köpeklerine yarenlik yapıyorum. Yıldızlar yok gök yüzünde, Rahmini deşercesine bulutlar, Postallarıyla bardaktan boşalırcasına, Şehri talan ediyordu, Ve yasaklanmışım, Kendi kendime. Üstüm başım sen’sizlik. Sonra bir eşikte kalmışsın, Ne içeriye adım atabiliyorsun, Ne de çekip gidebiliyorsun. Bir ben susmuş gibiyim Sanki, Kalbimdeki hançerle. Sonra çırılçıplak sın, Bu hayatta. Yetimsin, Kansersin, Çaren yok, bu ben değilim diyorsun, Ben yokum bu hayatta. Şimdi hangi yaşamaktan bahsedeyim size, Hangi yaranın kapandığından, Hangi nefessizlikten, Hangi gülen yüzümden, Ve hangi dilimin sustuğundan, Bu kahpe hayatı nasıl güzel anlatayım size. Nasıl kendimi inandırayım, Bu hayatın güzelliğine. Ve nasıl konuşayım, Dilime vurulan kilitle. Bu bir kahpe hayat mücadelesi, Bir zerzeniş, Bir sessizlik, Ah benim yaşayan kalbim, Sevdana ihanet edersen, öl bir zahmet. İbrahim Dalkılıç 21/06/2015 22:50 izmir |