FERYAT +2 ŞİİR
FERYAT
yeni bir kataloğundayım aşkın, bir galaksinin en ucunda, gökyüzünde gizli ah gizli, Berenis’ in önünde.. çubuklarımla hazırım gökyüzünde, sarmal bir halde, ne bir hale; bir teleskop uzanır ruhuma, açılmış gözlerinin önünde.. mebusu olmuşum bu duyguların, isyan çıkmış gönlümde, bir beyin hanedanında, ateşler ve yangınlar önümde.. bir gezide şimdi ruhum, zevk vermek için tutsaklığına, şiire adanmış ömürlerin garip feryatlarında.. bir bilginin, akıl almaz kaynaklarıdır ah şu halin, ne değerli ve ne erişilmez, ruhumun hukuku, değmez olmuş sana.. Alman orduları gibi, ikinci dünya savaşı, bir felaket halim, hafif kalibre bir silah, duman olmuş gençliğim.. anıtlar yükselir bizim için, başkentte, bulvar üzerinde, bir piyade alayı ki koşar yokluğa, komuta etmek ne de kolaydır onlara.. akınlara direnmek gibi, bilim ve sanat el ele, kol kola, ruhuna üflemek için daha, ne diye beklesin tanrı elinde koca bir balıkla, devasa mutfağında.. ilkokulu bitirmiş bir çocuk gibi, çalışmaya başlamış yaz aylarında, elinde imkanı olsa kuruverecekmiş bir yayınevi.. son olarak, bir karabatak gibi halim, yedikçe doymayan ve semiren, bir familyada bir kuş olmak, ne de çok hayal ettiğim şeydir, beyaz lekeler içeren, koyu bronz tüylerim var, diğer bir yarım ise, başka bir fenotip; ayrımsız, bu birliktelik sürsün sonsuza dek diye, derin bir arzum var.. ÖZDEŞ RUHLAR bir gitarım var, siyah ve beyaz, özdeş bir model ile, yol alasım var.. solo bir müzik gibi, yepyeni bir proje, içinde var çekicilik, içinde var ölüm ve heyecan.. sarhoşluğum, çöküşüm, ruh hastalığım, politikayla uğraşma sebeplerim; ne de çokmuş.. özdeş bir ruhum olsa, görsem seni aynada, kendim sansam, endişelerimden bağımsız, yeni ifadeler takınsam.. devleşsek sonra o aynada, ardından ölümümüz gelse, üç hikaye bir arada, üç farklı yaşam öyküsü anlatsak.. DAVULCU müzisyenin ruhu yaşıyor hala davulunda, bestelerinin müzikleri hala kulaklarda, 1970 yılında, müziğin dünyasına atar adımını, kendi grubuyla birlikte, davulculuğunu yapar, müziğe katkı sağlar, ödül de alır bu arada, ölür sonra gömülür davuluyla.. |