MASAL
Dipdiri bir mezarın başındayım
Saçlarımda rüzgâr dolaşıyor Ellerimi uzatıyor ve dokunuyorum Bir masal misali, Görebildiklerim ve göremediklerim var. Yalnızlığın başındayım Gözlerimde ışıltılar eksik değil Doğanın hukukunu öğrenmişim gibi Dilimden dökülenler bir ağıt değil. Ne ün kazanmak var aklımda Ne de bir öğretinin temsilcisi olmak Kuşku yoluyla öğrenilmiş şeyler Apaçık olmayan garip düşünceler... Doğası ve yasası gereği insanın Ne teolojiktir benliğime kazınmışlar Ne de tasallut bir fikir girdabında boğulmaktayım Sadece ben varım demek için buradayım. Ortaya attığım ilkeler Deniz aşırı konup göçenler Bir fikirde boğulup gidenler Bu gece terk etsinler beni Sadece serbest bir fikir paylaşımı Açık denizlerde dolaşmak gibi Varoluşun nedenine inmek ve Ardından koşmak gerçeklerin… Yıl 1583, Ölmemiş henüz doğduğum topraklar, O topraklarda fikirler ve acizliğim, Duygu yüklenmiş denizlerime, Açılmalar ve parlayan yakamozlar var. Bir felsefe, bir düşünce, bir akım Çürüyen kuşkuculuğum Var olan ahlaki nedimeler ve Yok olan o garip insanlığım… Akıl kullandım, Akıl akıldan üstündür diyerek, Ahlaki niteliğim kaybolmayana dek, Bir şart kümesi içinde ezberledim, Olmadığını kabul etsem, Ulaşacağım nokta bu mudur? Diye düşünmeden de edemeyeceğim. Muhafazakâr yorumlar geldi aklıma, On iki şart deldi aklımı, Yasa bizim dedim kendi kendime, Eski ve ortaçağ birleşti benliğimde. |