MUSTAFA KEMAL VE BEN
MUSTAFA KEMAL VE BEN
Yıl 1919 Düş kurmanın yasaklı olduğu günler. Kurbanı olmasaydık bir ihbarın; Salih, Fevzi, Rıfkı ve ben, uslanmayan hüznümün alnına kurşunlar sıkacak, ve firara çıkacaktık! Firara çıkmadan evvel; Salih, Fevzi, Rıfkı ve ben, Kızılay’da buluştuk. Sakarya’da, salaş bir meyhanede demlenirken vatan aşkına, alçakça bir ihbarın kurbanı olmuştuk! Zaptiyeler dört bir yanımızı sarmış, içlerinden biri bağırmıştı; "etrafınız sarıldı! Teslim edin düşlerinizi!" Çınlarken duvarlar silah sesleriyle, biz masada bırakmıştık gülüşlerimizi! insanlar koşuşmakta, devrilmekteydi masada kadehler! meyhane boşalırken, usulca sokuldu garson; “aranıyor muşsunuz ağam. Hemen arkadan kaçın!” Salih, Fevzi, Rıfkı ve ben; kaçmaya yeltenirken yakalanmışım! Usumda Mustafa Kemal, gözlerim bağlı, üstelik bileklerim kelepçeliyken; suçumuz neydi öğrenmeden, vurulmuş ve düşmüşüm! Oysa, Salih, Fevzi ve Rıfkı’yı kurtarmakmış tek düşüm! Kurtaramadan Salih, Fevzi ve Rıfkı’yı usumda tek kurşun, son sözüm; hadi siz kaçın! Atatürk’ün vaadettiği özgürlüğe kavuşun olmuş! Ve sonra, ben çoktan ölmüşüm! Bu yüzden hep yaslı taş kaldırımlı Ankara sokakları! Efkan ÖTGÜN |
Kalemin daim olsun
________________________________________________Saygılar