ANSIR
Yaslansam gecenin karanlığında kirpiklerinin gölgesine
Usulca sokulsam bir çocuk bir şehir gibi Bir dağ tepesinde esen yel olsam Saçlarının arasında kaybolsam duyar mısın sesimi Ah! Sevmelerin böylesi görülmedi hiç Kayıp bir okyanus da bir umut bir deniz feneri Kırçıl şakakların düşmüş yüzüne kederlerle karılmış gülümsemesi Gökyüzünden sessizce geçen ışıklar Sanki bağ bozumunda ateş böceği Nereye gitsem ne etsem fikrim maziyi ansır Sanki bu günmüş gibi Dün dün de kaldı biliyorum Bir bu gün başka gün Başka alemde karşılar sabahı zaman Yıllarca kovduğum aforoz düşüncede fikrimin ince gülü Ne zaman dokunsam gözlerine Bir sarışınlık son değil bir başlangıçlık Her gün yeniden yalnızlığın gözlerinde Zaman içinde kaybolduk Kuruyan yapraklar gibi Yokluğunun tasasında akşam Beyaz güvercinlerin kanatlarında takılı kaldı Uçup giden bir yangın gecesinde Bir rüya ortasında tırmanırken hayat denen dik kaldırımlar Vefasız geçen günler aylar mevsimler yıllar Nasıl da kıvrılan yollar örneği uzaktan bakınca gözlerine belli değil rengi Her geçen gün eski bir tasvir.. Nurten Ak Aygen 15.06.2015 |