İçimden Geldi
Tebessüme muhtacım bütün nefretim mahzun eserimde
Saadeti yokluğa hapsettim kelimelerin esirinde Yazamıyorum sessizliğin bütün cereyanları göğsümde Sayfalara mürekkep gerek bütün mürekkepler izinde Zamanın hükmü gibi tükenir elbet bu kalemin ucu Ateşime düştü su görünmeyen hakikatte belli sonucu Her notanın arkasına gizlenmişsin ritimsiz yolcu Kalbe inerdin her yangında şimdi her hastam taburcu Bütün küfürlerini tuttum ıslak duvarlarımın içinde Yaktığınla kalsın gövdem bırak, başım zaten seninle Vurgun yedi gönlüm paramparça şimdi en derinlerde Yıllara kırgın yollara kızgın tükenir nefesim böyle Sus yeter ettiğin küfürler yeter cihanıma girişler Üfleme ruhuma ayazı özletir bana soğuk nefesler Kelama nüfuz etsin durmasın başı boş sözler Yıkın dağları örtün bütün toprağı üzülmesin yerler Sarmasın gözlerin bütün vücudumu inadına bir kere Ağlatma gözyaşlarımı dökülürlerse kaybolurlar yere Sen kimsin haddini bilmez boyun eğsene kadere Aşkın küçük yorgun şairiyim sitemim yok kedere Sırlarım anılarımı yok etmesin dursun bu yakarış İntizara kapıldı dilim boşunaymış bu kadar yalvarış Hak yolunda ey haksız unutsam kendimi sana hep alkış Yanlış anlama isyana borçlanmak için bu son kalkış Bunlar son şairin son özgün deminden görebildiklerim Lutfa minnet duymasam yangına kapılır giderim Şimdi bu keskin ızdıraba karşı artık son sözlerim Sana bu mahsun ruhumu tattırıdığım için özür dilerim Yıllardır eskimiş çürümüş nefesim sakladıklarım yüzünden Kelimelere ihanet etmeye arzulu dilim kurtulur yükünden Öldürebilir misin ölümü silebilir misin yeryüzünden Kırık kafeslere saklanmış öfkem çoktan çıktı özünden Duygusallığın yolundayım ağlamaya kin tutmuş gözler Yaydan çıktı sesler kalbe indi çoktan anlamlı sözler Gurbet misali bütün sensizlikler can cananını gözler Kilitli tüm kapılar, pencereler bu göz ışığı özler Gaybı özledim evvele nasihat dolu olduğu için Ey akla taş atan ellerim taşlarınızı iyi seçin Kendine küfreden şu aklımı acımadan sonsuza biçin Bir gün yolunuz kalbime düşerse kapıyı çalmadan geçin |