Ya da; yaaaa!’canım canım’ dedi çocuk bu gürültüleri silmeyecek masaya bıraktığın bu ’su’ sesi ’s’ sesi, ’ssss’ sesi, adam dur, bu neyin nesi.. ’canım canım’ dedi adam; şu tabak ne çok bağırıyor bütün haritaları kirlendi korkudan dün yola çıkan umudun sen o ’ssss’ yi al da ’taa’...’taaa’... sabah çatıya kondu, görmedi dibindeki karanlığı adamla çocuk birbirine sarılıp uyudular aynı rüyada uyandılar, yıllardır hep aynı rüya! -sen şu evlenen, çoluk çocuğa karışan, çoluk çocukla birleşen sonra çoluk çocuğa bölünen adamın rüyasını gör -ama yaaaa ! hep ben mi göreceğim o adamın rüyasını -ben mi görecektim, unuttun mu, ben çocuğum, benim ellerim mor ’Çay’ diye uyandı adam.çocuk kalbini tuttu.durmuş muydu? ölmemiş miydi bugün de? ’sevinme, ölmeyeceksin bugün de’ dedi adam.çocuğun elleri koptu. evin kedisinin midesi bulandı korkudan, kapıya koştu..’çay, çay, çay ! , bu bardak ne çok bağırıyor. konuş çocuk , konuşmalıyız.yoksa öldürecek bu ses -ormanlar yok olmasın, bütün insanlar ölsün -ben bir ağacım, içime eğileceğim -bütün insanlar ölsün, hepsi ölsün, dibime eriyeceğim.dibin? -saçmalıyorsun , korkutuyorsun beni’ dedi çocuk.adam utandı. -akşam oldu mu? -sabah olmadı ki -şu perdeleri neden hiç açmıyorsun -ben açamam, benim ellerim mor -sabah yürüyüşü yapardım eskiden ne güzel.elimi tutar sürüklerdin beni maviye, insana , inanca ah ! kötü davrandın kendine , kötü davrandık sana, hepimiz bir olup ellerini..ellerin ah, ellerin şişti, ellerin büyüdü, ellerin küçüldü , ellerin yandı , ellerin dondu, ellerin mor ne kadar mor, ne kadar mor, mor, nerede yine ellerin? ..derken, kapı çalındı. saat 12 mi? müezzinin sesi miydi? öğlemiymiş , hı? - ben Tanrı’ya inanıyorum -ben inanamayacak kadar büyüdüm.ben inanamayacak kadar yoruldum.üzdüm seni. - bilyelerime de inanıyorum ki ben -utandırıyorsun, bu nereden çıktı şimdi.hem senin ellerin mor! -babacığım, biz bindik, gidiyoruz ;sevgimizdesin ! babacığım, ayrıldım,sana geliyorum ! babacığım, devletin kara tahtasına tebeşir oldum eriyorum.gözlerimle geliyorum. ’bu sesleri de alıp götürseydiniz ya ’ diye bağırdı adam.çocuk ağladı. ’ağla maaa’ dedi adam.sustu çocuk, yastığı tekmelemeye başladı. ’yap maa’ dedi adam. çocuk oturdu.bir şarkıya başladı; ’’geldiğimizde/ otlar yemyeşildi/ ve kuzeydeydi güneş...’ ’ağlat maaa’ dedi adam.yıllar böyle geçti, yıllar böyle geçecek, büyü artık ya da öl.. kendine ’başlat maa’ dedi adam.küstü.sadece gözlerini alıp kütüphaneye geçti. |