güz yanığı
gökyüzünde bir parça bulut kopardım yalnızlığıma
piç bir yağmur sızlar yüreğime ve sessizce gökyüzünde aşklar kırılır çırpınan hiçlik genişledikçe, daralır yüreğim ve yokluğunda büyüyen zaman, zamansız götürür beni ölüme güz yanığı aşklar taşır yüreğim lanetlenmiş, gülümseyen aşklar sen saçlarını düğüm düğüm toplarken kaygalaşan yüreğini terk etmek kutsal dudaklarımda geçmiş zaman da kalan sevişme tadı bu dünya denen cehennem de ölenlere dua eden dudaklar yürekte ölen cesetlere tükürülmüş öpüyorum şimdi gökyünde kopardığım buludu sevgiye aşk’a el sürmemeye yemin ettim şimdiki zaman, zamanın aşkı mezat yine de vazgeçmemek gerek, lanetlense de aşklar... güz yanığında yalnızlığımla yürüdükçe aşkına sende yürüsen aşkımın sevisine... |