GECELERE SÜRGÜNÜM
yine içimde soğuk bir yalnızlık
uykusuzluğumda beni kesmeyen adın voltalar atıyor dilimde körolası odamın duvarlarına ellerimle çiziyorum bana çok uzaklardan bakan gözlerini gecelere sürgünüm sensizliğin girdabina düşerek sabahı kimbilir nasıl edeceğim feryat figan çığlıklarım senden sonra kimbilir kaç evin kapısını çaldı ne hallerdeyim benden habersiz sensizlik savaşlarımda bir bilsen bir çoban yıldızını daha bu gece koynumda uyutacağım sen diye yüreğimin yarısı yokluğunu doldurmaya çalışan ay ışığına boynunu bükerek yer veriyor biliyormusun bu canımı yakan hasretinden daha beter şimdi sana giden yollarımda hangi sokağıma girsem zifiri çıkmazlara çıkıyor hayatımda bana düşen bu oyunda bu nasıl bir tiyatro perdesi seyircisiz ve biletsiz senaryosuna lanetler yazdırsam ellerimle kim daha iyi oynarki sanki benim yerime tek kişilik bu oyunun her gece son galası sanki gecelere sürgünüm kesilmiş cezam yalnızlığıma kopardım saatlerdeki akrep ile yelkovanları şimdi başıboş zamanlarda artık şuurumda yerinde değil biraz daha özlenirsen bir kıvılcıma kurban edeceğim tüm hüzünlerimi korkuyorum yokluğunda koynuma aldığım çoban yıldızı uyanırda birden bir kelepçe olur bileklerime ve tutuklu kalırım her gece gözlerine daha kalamadan yüreğinde bir de kelepçelerimin anahtarını atarsa gecenin en derin rengine kayıp gençliğimin ürkek arayışlarında Kaldırımlara dizerim uykularımı seni bir yerlerde ararım hüzün hüzün gecelere sürgünüm çok üzgünüm AYHAN AKDENİZ AYHAN’CA CÜMLELER |
Hüzne bulanmış duygu yüklü dizeler
Eşlik etmek güzeldi
Sağlıcakla...