SAHİPSİZ KALAN AŞK’IN; HIŞMI
Modelini seçemediğim,
Frenleri patlamış Farları açık, Üzerime son hızla gelen Bu araba Neyin nesi! Aşk adlı Sürücüsünün; Ağzındaki 32 dişleri Zevkten, Salyalarla dans etmekte. Ülen Ezecek adam bulamadın mı başka, Şu yalancı dünyada. Peki Ne yapsın, Şu zavallı yaşantım. Hangi taşın arkasına Saklansın. Zamanın elinde Upuzun sayfalar. Kader, Bilemem ki Kapkara yazan kalemiyle, Nasıl kesecek bu cezayı. Sonradan da kapımı tıklatır Hüsran adlı postacı. Senden sonra Duygular; Boğaz Köprüsü’nden atladı. Ayrışmaların hışmına uğradım. İflas etmiş bir rüzgar yalıyor ensemi. Pusulalarda anlamsız şaşkınlık, İçiliyor Sevgiler; Bir bardak çay yudumunda, anlık… (28.7.2010 tarihli 8.Şiir Kitabımdan) |