Vadesiz Ölümler
VADESİZ ÖLÜMLER
Üst üste gelir de, garip ölümler Zamanı ömürden, çalıp giderler. Birden zehir olur, balım gülümler Sırası gelenler, ölüp giderler. Bulut- bulut dağlar, mor üstüne mor Yürekleri yakar, kor üstüne kor Derler ki bir de git, Azrail’e sor Heyhat emaneti, alıp giderler. Gözyaşı çağlayan, olup aksa da Önüne geleni, yakıp yıksa da Feryadı figanlar, göğe çıksa da Bet beniz sapsarı, solup giderler. Sona erer dertler, biter acılar Uzak yakın gelir, namazın kılar Bendini aştıysa, tutulmaz sular Boş bulduğu yere, dolup giderler. Düşmanları varsa, gelir sekerek El bağlar safında, nefret ekerek Taziyeden sonra, tespih çekerek Dalga geçer gibi, gülüp giderler. Ateş düştüğünde, yakar yerini Bulunmaz acının, daha derini Hele göndermişse, kadın erini Yetimler biçare, kalıp giderler. Hısım akrabalar, parmak sayarak Dışından severek, alttan oyarak Devlet başa, kuzgun leşe diyerek Tarla, takım, miras, bölüp giderler Necati dediyse, yanlışı yoktur Böylesi misaller, misliyle çoktur Vadesiz ölümler, saplanan oktur Bağrıma acıyı, salıp giderler. Necati OCAKCI 04.03.2015 Antalya |