şizofrenik düş'üşler’ki ben sonbahar yağıyor mayısın saçlarına kırık toprak rengi bir hüznün eteğine dolanan tebessümleri göğe ekiyor kırlangıçlar yağmur yağmalı diyorum yağmur yağmalı sonra yabancı bir ıslığın peşine düşüp gidiyor sesim tanımadığım eşgali belirlenemeyen türküler söylüyorum akşamlar zor geçiyor bu kentte kuşlara özeniyorum kanatlarımı yokluyorum sonra yoruluyorum yokluğumdan tabiri caiz küfürler savuruyorum aklımın oyunlarına yüksek bir uçurumdan atıyorum kurulmamış düşlerimi çığlık çığlığa bir sessizlik bir bensizlik ki sorma ölümlerden ölüm beğeniyorum ne gidebiliyor ne ölebiliyorum sonra tarihsiz bir geceyi cumartesiye deviriyorum yüreğimdeki yırtıkları yamalayıp çarşaf çarşaf seriyorum bedenimin üstüne akla zarar fikre ziyan ve zehir zemberek isimler koyuyorum annemin doğurmadığı çocukluğuma sonra sonrası kara bir kış’ın ayak izleri sonrası izdiham...
|