SAKIN ÖNE EĞME BAŞINI...
Düşler çürür mü söyle,
İhya edilesi o varlıksız ve süregelen Büyünün izinde. Mıhlanmış ezelden Rayici süslü imgelerle. Hangi güftenin nakaratında gizli kim bilir Müjdelerken o ahenkli telaşı Düşmüşsen bir kez bilinmeze ey yürek, Sakın öne eğme başını. Yürüdü, adı insan O serili kırmızı halıda Cehennem sıcaklığında iken evren Ve o yakıcı ateşin rengi. Kadın erkek, ihtiras ve nefret, Riya idi biçilmiş tek kaftan. Tahakküm altında bir o kadar Eserekli aklı. Sandı ki; hak ve imtiyazdır tek vasfı. Ortalığı verirken velveleye Kazdı kuyusunu dostunun Devretti hibeli aşkını bir pula. Zulmü hak gördü bir diğer kula. Karanlık bir coğrafyanın Günyüzü görmemiş ahalisi Kâfir düşler cebinde Yılgın yenilgilerin bir adım ötesi Alaca rengiyle döşenmiş tabiatın görkemi. Yaratının öngörüsünde mimlenmiş nice mizaç Eksiltili günlerin nazarında olsa da eldeki son şans. Edilgen bir varsayım Son kuşağı o familyanın Satır arasında kaldı aşk ve sevgi Kanıksanmanın çok ötesi Riya dolu bir çağın son mihrabı Eremezken nihayete. |
Özlem Demirkaya &*.*&