YAŞIYORUM İŞTE
Bilmem ki ne diye geldim ben bu dünyaya
Tüm ömrümü beyhude yerlerde doldurdum Her gün çile çektim hep katlandım acıya Gönlümün güllerini hoyratça yoldurdum Ne bir dostum oldu ne de beni anlayan Bir gün bile olmadı hatırımı soran Hep ben oldum dertleşecek bir dost arayan Yalnız kuşları dertli başıma kondurdum Gün geldi muhtaç oldum bir kuru ekmeğe Gün oldu bir dost bulamadım dert dökmeğe Neşterim de olmadı yaramı sökmeğe Kör bıçakları yaralarıma vurdurdum Teselli çeşmesi su vermedi bana Nefes bile alamadım ben kana kana Hasret ne darbeler vurdu kara bağrıma Tomurcuk güllerimi açmadan soldurdum Merhameti bilmem hiç öğretmediler ki Mutluluk nedir bana göstermediler ki Aşk kapılarını bir gün açmadılar ki Yaralı gönlümü hayallerle avundurdum Şu virane dünyam da her şey yıkık dökük İlmikler kaçmış kalbimde motifler sökük Yaşadım işte ömür boyu boynu bükük Tatlı uykularımı kâbusa böldürdüm Hayatımın özeti isyan ile feryat Acılar hep bende kaldı bu nasıl inat Bana reva görülen sefil bir hayat Gözlerime suyu bitmez musluk koydurdum Dertli kalbimde bir sürü acı hatıra Talihim koyu karadan daha kara Zavallı gönlümde koskocaman bir yara Bütün saçlarımı öz elime yoldurdum Acılar teselli bana çileler ülfet Tükendi lal dilimle kurduğum muhabbet Bana da bir gün kara talih gülecek elbet Kor ateşleri hep şu sineme doldurdum Tüm ateşler içim de, ben hep yanıyorum Gülmek neyime ki durmadan ağlıyorum Yaşamak buysa eğer işte yaşıyorum Kendime –neden- diyerek hep sorup durdum Erhan DOĞANAY |