ESKİ BAHÇELER
Bir zamanlar önümde, eski bahçeler vardı
Şimdi artık önümü, yorgun besteler sardı Sabahım ışıklarla, şifasını dökerken Gül bile başını, çiylerle bükerken Istırabı taşıyan, inleyen bülbülümdü Gördüğüm bu serâbım, zamansız ölümümdü Ruhum kızıl ufuktan, şimdi medet bekliyor Beni vuran dalgalar, derde dert ekliyor Diyorlar ki bana, mesafeler hep aynı Nedendir çınlamalar, inlemeler hep ayrı? Bu dünya değil midir, uçup giden bir buhar? Niçin öyleyse sende, kanatlanmak var? Bitimsiz sorulara, ömrümle cevap verdim Kalpteki sancılara, kahrımla cevap verdim Yüreğimde uzayan, bir hayale ağlarken Eski bahçeler içimi, düşlerimle dağlarken Can dediğim ruhumu, Hakk’a teslim etmeden Çırpınan hatıralar, hayalimden gitmeden Aynamın sularında, gözlerimi yıkadım Bir umut çiçek açtı, hüzünleri tıkadım Bahtiyar bütün düşler, hep önüme geldi Gözlerimde biriken, saadet yüklü seldi Olsun artık bahçemde, gülün rengi simsiyah Yetişecek kalbime, hüzün yüklü bir segâh Uyu artık gözlerim, açıldı renkli perde Aramıştım hep seni, o eski bahçelerde Hicranlı düşüncenin, beyaz gölgesindeyken Hiç bitmeyen şarkımın, kırık güftesindeyken Mazimin yağmurunu, sancılarla topladım Bu hüzünlü günleri, ağrılarla topladım Hep ağlıyor saatim, kalpte açan baharla Geçiyor bütün ömrüm, yanık hatıralarla Ey Pervâne bugün de, bak tutuştu bahçeler Şimdi eski bahçeler, bir bilinmez yerdeler |
Geçiyor bütün ömrüm, yanık hatıralarla
evet mükemmeldi.dizeleriniz.sağolun.tebrikler
saygılarımla...