Yamalı BohçaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ömrünün son deminde olduğunu anlayan biri,kendisini yamalı bohçaya benzettikten sonra
‘’ Yıllar yılı ipeksi âlem-i düşlerdeydim Sefa bende şan bende renk renk cümbüşlerdeydim’’ Sözüyle acaba ne anlatmak istemişti? Belki çok şey belki tek şey En zor ve en sıkıntılı zamanlarının bile ne derece değerli ve güzel olduğunu anlayıp, boşa harcamanın iç sancısını dillendirir belki de kim bilir! Hayattaki en büyük zenginlik imandan sonra sıhhattir Sıhhati bozulan insanın her şeyi eksiktir Hak Teâlâ takdir etmişse mutlaka vardır bir hikmeti Dünya imtihan dünyasıydı ve ömür biterdi bir gün; bugün ya da yarın… Yıllar yılı ipeksi âlem-i düşlerdeydim Sefa bende şan bende renk renk cümbüşlerdeydim Yaşadığım aynı ev, aynı tuğla, aynı dam Duvarlarda rutubet ya içerimdeki gam! Ruhu çıkmış ölüye benziyor sanki odam Ağlayıp içli içli gözyaşım etsem dere, Dönmek mümkün olur mu; o, şaşalı günlere? Düşündüm uzun uzun, ne idim ne olmuştum Daha dün parlıyorken ne çabuk da solmuştum Gökyüzünde süzülen ben kanatsız bir kuştum Sırmalı sandıklarda hayaller kurup kurup; Mayışmış kedi gibi gerindim durup durup Ciğerlerime dolan hava değil sanki kum Yenik düştüm zamana kalmadım; say ki yokum Kırk yamalı bohçaya dönmüştü ipek dokum Tutarım da kalmadı, zaman; var git zamanı Ta ezelden konmuştu bu hastalığa tanı. |
bugünün içinde olanlara bakıp geçmişe döneceğiz yüzümüzü
kimi zaman hüzün kaplarken ruhları
bazen de bir gülücük gelip oturacak yanağımıza
ve bu hal böylece sürüp gidecek
haz aldım güzel dizelerden
kutlarım
saygılar