2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
815
Okunma
Resmin süzülür yanaklarda
Gecenin boynu bükük
Hüzün kaplı duvarların
Her yanı yıkık dökük.
Umudun öldüğü yerde çiçek açmaz
Hep solgundur filizler
Ne kadar derine inerse insin
Toprak kökleri gizler.
Yazılmamış defter sayfaları okunmaz
Önce tebessümlerle yazmak gerek
Atmak gerek her yazılacak sayfadan
Dünlerin hepsini zehir zemberek.
Keşkeleri, oysaları yasaklamalı sokaklardan
Yıldızlar aynı saatlerde hüzünlenmemeli
Avuçlar ayrılıklardan değil
Vuslatlardan terlemeli.
Dudaklar yeniden öğrenmeli gülmeyi
Yeniden yazmalı bulutlar aşkı gökyüzüne
Kırlangıçlar raksetmeli, bülbüller seslenmeli
Ayın şavkı vurmalı gündüz de yüzüne.
Yeni bir defter açmalıydım
Bir türlü yazamadığım
Varlığını yazmalıydım aydınlansın diye gecelerim
Yokluğun dökülüyor kalemin ucundan
Salkım saçak büyümüş
Yayılmış vücuduma ayrılık
Dallar kırık
Bütün izlerde hıçkırık.
Varlığını yazmalıydım
Gözlerimizde ışıklar dans etmeliydi
Yırtıp atmasaydın güzellikleri her gece
Tutsaydın aşkın ellerinden
Şarkılar dinleseydin sevdalıların dillerinden
Ve her gece yeniden aşkı sunsaydın baharın ilk güllerinden.
Sebepleri yanlış yerlere koyup
Çırpındık her gece hırçın sularda
Acımasız bir ağırlığa yenik düştük
Her gece yeni bir mezar eştik
Her gece yeniden piştik.
Şimdi hüzün zamanı
Bulutlar döksün yükünü
Meltemler esmesin, boralar assın yüzünü
Sisler arasında bir garip çalgıcı alsın sazı eline
Teller hıçkırsın her ayrılık saatinde
Söylesin türkümü, söylesin türkünü…
Turgut Uzdu
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
5.0
100% (1)