Su Nereden BilsinDenizin mavisiydi gökyüzüne sevdalı Siyah, tutulmuştu yıldızlara Nasibimde hüküm süren yalnızlık Oysa heyecanımı vermiştim gönüllü Yüreğimin hırsızlarına. Güneş gecenin aşkıyla kendini yakar Koşup sarılırdı karanlıklara Gözyaşları incileşirdi silinirken gölgeler Şarkılar birbirine benzemeye başlardı, notalar simetrik Çoğu kul olurdu ayrılıklara. Dal, yeşil için uzanır, serpilir, gelişir Aşkıyla iç içe yapraklaşırdı Karasevdasına koşardı her gece gözlerim Yasaklanır, yakalanır İdam sehpalarına konur, şafaklaşırdı. Vuslat duasına çıkan dostlarda merhamet Ya el, eli tutacaktı bir sahilde, her yan ıslak Ya çekecekti ipi hicran Kefen makasın yanına uzanırdı Kar kadar soğuktu, kar kadar ak. Ey sevgili sen de bilemezsin ki Kumun hasretini su nereden bilsin Bilseydi çölleşmiş dünyamda kum kalır mıydı? Yazdığın nefreti silerdi, kırdığın yürek parçalarımı alır götürürdü Yer gök titrerdi sancılarla En sert kayalar çıkarırdı ortaya Aşkımı her gece yeniden yazacağımı. Bir meçhûl sebep şekle yeniden şekil verip Ayrılığı vuslattan güzel kıldı Gittin ya Gittin ya, işte o an Açtığın bütün vahalar yakıldı, yıkıldı Öldü zaman Yüreğim öldü Ben öldüm. Turgut Uzdu (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |